2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1321
Okunma
vurulmuşum içimde yalnızlık fışkırırcasına
kederliyim katledilmeyi bekleyen bir ırk edasıyla,
isyanım; gerçeğime hayallerin gölgesi düşmesindendir
sana ne desem ki Simeyra
hangi yasaktan söz etsem,hangi uçurumdan atsam kendimi
kendimi kandırabilir miyim aşkın hatıralarıyla?
gezdiğim rüya sahilleri şimdi bir bir işgal ediliyor
lanetin askerleri düşünü kurduğum tüm ormanları parçalıyor
bütün vadilerde önümü tıkıyorsun,nasıl bağırayım
git artık simeyra seni bağışlıyorum,öldürmedin beni.
sana ait bir senfonı çalar içimdeki memleketin en hüzünlü bulvarlarında
kaçıyorum simeyra buralardan,uçurtmalarımı sen havalandır
bulutlar yolumu kesiyor,atıyorum kendimi senin uçurumlarından
korkum gözlerine benziyor,büyüyorum acıyla tanışmak için
içimde buğulu gözlerine benzeyen bir telaş geziyor Simeyra.
sen hiç kendinden kaçar gibi yaşadın mı Simeyra?
hiç kurgusunu bardaklarda bırakmak zorunda kaldığın
mavı hüzünlerin oldu mu?
ve hiç gecelerin kara ordularınca işgal edildin mi Simeyra
cesaretin çalınır,hayat bir sıfıra döner
herkes gider
ışıkların seni yalnızlığa parçalatması için söner.
düşlerime senin adını verdim,
kendimi bizim dağlara çarptım
büyüdüğüm tozlu sokaklara fırlattım tüm hayallerimi
nasıl olsa işe yaramıyor dedim,beni zamnalarla yarıştıran
ve beni senin aşkına işgal ettiren tüm namussuz kavramları
ve öteberisini yaşamın terkettiğim kendi kıyılarıma bıraktım.
biliyor musun Simeyra sen korkaksın,
hüznün anarşizmini,
aşkın terörizmini ve cömertliğini kalleşliğin
bir resim gibi önüme koymadın
hadi git bağışlıyorum seni unutmak için tüm hayatı Simeyra.
seni nasıl sevseydim daha Simeyra?
bilgimden yarattım seni,tanrıdan istedim
duygu giydirdi sana ve beni ben yapan emegimin tadını beynine
dokunuşlara seni ekledi
gözlerine hayatı yüreğine beni...
oysa bilmediğim duygular,
kentlerimde hüzün anarşizmini yarattılar,
döndüm tanrıya baktım ve ağladım Simeyra
ağladım,ağladım çünkü yüreğimi kanattılar
acıdığımdan değil,orada sen vardın.
beyninde bir hücre olmuştum ve bir ömür tanrıçalara inat
Kubaba sinirlenirdi,kavimleri vardı hislerimin ve sana ibadet için
yola düşmüşlerdi.
her bir fısıltı zamanın ardı sıra gelen mektuplarıydı
sana varmadan düşüp ölmüşlerdi.
artık git
seni bağışlıyorum ve unutuyorum,bekleme.
hadi git simeyra,çok kaldın
herkes gitmiş neden hala buradasın
n’olur git.
yüreğine beni yerleştiren Allahaşkına git
burada bir Nuh tufanı daha olacak,
kovulmuşluğun kayalıklarına tutunma
duygu seli yeni bir evrimin ayak sesi değil miydi
beni aşkın en ağır teröristi ilan ettiklerinde
ve hüzün anarşizminin ormanlarımda
nasıl beni katlettiklerini unuttun mu?
ben seni tanrılarla konuşmaz tartışmazken
sen her şiirin temasi mı olacaksın
yüreğimin tüm zirevelerinde adın varken
sen beni korkaklığına sığınanlarla mı konuşup sarhoş olacaksın Simeyra?
bu nedir Allahaşkına Simeyra
yoksa kumdan yaptıgın kalenin öldürülmeyi bekleyen bir muhafızı mıyım?
ne kadar mahsumdu o gece sessizliğim Simeyra
ve sen,
bilgiden yüzünü çizdiğim,
şiir giydirdiğim ve uğruna oruç tutup
tanrıdan ağlayarak istediğim Simeyra
gidiyorsun demek,ben git dedim diye gidiyorsun
git ve bekleme Simeyra,
nazlanmalarımın çocuk yüzüne alışık değilsin demekki,
Dogu’dan deniz yüzü gördüğüm karalara kadar ne çok sensizmişim
seni sarhoş gladiyatörlerine veren çelimsiz bir serzenişmişim.
ayaklarının ucunu öpüp dizlerinde zamanıma baktığım
bilgi ve hayalden yapılı kutsallık
kaşlarımda senin parmak izlerin var,
yalnızlığımda senin gürültün
tenimde şehvetin ve yüzünde yüzümü unuttuğum tanrıça
artık beni terket,git Simeyra
o geldiğin yere git.
beni tanıdığın yerden son defe geç,git
gömülme yalnızlığıma
seni bağışlıyorum....unutuyorum ve seviyorum.
Zeki Nurçin