1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1169
Okunma

gömüldü bahçeler derin yağmurlara
sözcüklerden arta kalan lavanta kokulu bir keder
haydi toparlan hüzün çiçeğim
yol uzun gemiler alabora
kıyamet savaşçıları yaklaşıyor
kaçalım şehrin kara trejedyalarından
sen sağır iklimlerin ağır yolcusu
ben gül ile kuşatılmış yolların tutsak aynalarında örselenmiş gül ağrısı
haydi toparlan hüzün çiçeğim
kaçalım yaratılmış mitlerden
ay yıldız su ateş ve ağaç yok olmadan
yaşam dağlara bakabildiğin kadar
anılar bırakıyoruz eflatun yalnızlıklara
bir sarı fanus içinde çıplak son yazı kuşanıyoruz
derin uyuyor son yazlar ve mitler gözlerinde
tecrit edilmiş dokunuşlarda hüzün kuşları
yol gösteriyor gelincik alazlı akşamlara
ansızın bir çiçek açıyor koynunda
haydi toparlan hüzün çiçeğim
gidelim sular yeri sarsmadan
mitolojik tanrılar uyanmadan
yelkovan kuşlarının izinde
uzayacak aynalardaki kuytular
alaca kaaranlıkta alaz yangınlarla açacak nar çiçekleri
düşsel bir yolculuksa sevmek
simurg hayat ağacını seninle arayacak
gideceğiz kutsal eşiklerden geçerek
nereye saklanacaksın ey şair
keder durulmayan nehirlerde senin uçurumun
haydi toparlan hüzün çiçeğim
gidelim yılkılar gibi yaban mevsimlere
haydi gidelim simyacı
mitolojik tanrılar uyanmadan
yada taşı yağmurlar yağdırmadan
Ömriye KARATAŞ
5.0
100% (4)