0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1070
Okunma
Seni düşündüğüm an kaburgalarımdaki baskı
Sen şiirlere, şiirler ruhuma askı
Ben seçmedim, bu benim yazgım
Sürekli düşüyorum, kalem kaskım.
Yağmurum! Dövüyorsun şehri ansızın
Güneş senden parlak değil, tan sızı
Çıkarıp atmak isterim kanındaki kansızı
En az seni hiç göremeyenler kadar şansızım
Şunu bil en az senin kadar senim
Huzura iten olmamıştı senin kadar beni
Tebessümüne bir anda gelip kanan deli
O benim ve dünyadaki yerin kadar yerim.
Hatırlamadığım bir sebepten bu diyara sürgünüm
Korkuyorum; iyice kavradım şiirden süngümü
Bir kapım var; kırık dökük, süngüsüz
Gel, seni aratmakla geçiyor tüm günüm.
Al özgürlüğümü, hapset beni sen kokan kafese
Var mı hâlâ diyarlarına saf esen
Dudaklarından süzülen her laf eser
Dudaklarımda büzülen duygularıma af neşen
Cebimde paket sigara değerinde bozukluklar
Afilli kalabalıkta soluklanmak, sorgusuzca
Her şeyini kaybettiğinden korkusuzsan yanaş sende
İmza, silik bir kalemle; olgusuzlar.
Sen ve gözlerin; ruhun ülkesi sizin
Sen, beyin tarafından istenmeyen kül kedisisin
Parmak uçlarımda kalbim, resmediyorum da
Sanki hafif kaçtı biraz kürke diş izi.
Zamandan morfin kanıma enjekte
Bir tebessüm etsen uyuşurdum gerçekten
Kainatta bir sana daha rastlamak ne mümkün
Daha yücesin, daha farklı; her şeyden, herkesten.
Sen iste gündüzler gece, geceler gündüzdür
Sen iste en aşılmaz yollar karşında dümdüzdür
Sen iste bir yaprak kıpırdamaz tüm güz boyu
Sen iste iliklerime işlemiş şu hüznüm süs.