hangi tür şiiri pişirirsen pişir
önce düş pazarına git
çarığını çürüğünü geç
malzemenin
iyisini güzelini temizini seç!


annenin pişirdiği gibi
bir güzel ayıklayıp
temizce suda yıka
ince ince doğra
artık ne pişiriyorsa
soğanını biberini
salçasını tuzunu ilave et
yağda kavruklayıp
tahta kaşıkla karıştır
az miktarda su koy(?)
kapağını kapat
kısık ateşte kaynasın!..


dikkat et, taşırma aromasını
ne zaman ki tıngır mıngır
ses geliyor kapaktan
o ses şiirin sesidir
ateşi biraz daha kıs alttan!
..
buğul buğul, buram buram
mis gibi kokar, işte o an
ruhunun kaynayıp
içten dışa üflemesidir
dudağında ıslık gibi
sözcükler tıngırtıda dillenir!


bilirsin sıcak yemek yenmez
dilini damağını yakarsın,
soğuyana kadar beklenir
özleşir, tadı yerine gelir!


sonra doldur tabak tabak
dostların sofrasına taşı
böyle pişer düş aşı
aman özen göster
ayıp olmasın el aleme karşı;
kimi kavat, kimi zevat
derler, bu ne tür zerzevat?!

Şaban AKTAŞ
08.08.2016