4
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
1728
Okunma

uyku tutmaz geceyi,
gözlerimi yıldızların ayak ucunda kundakla
ve ay ışığından ninniler söyle bana
dudağında tebessüm incinmesin
pencerende kıpırdayan serçelerden alınca haberimi,
sana asya kokuşlu bozkırlardan,
çekik gözlü masallar anlatırım
paslı tabakamda bir sarımlık tütün gibi,
başım yine dumanlı
sararan parmaklarım da şizofren bir aşk,
gölgesinden tedirgin düşlerin koynuna sokulurum
beni seven kadını saçlarından tanır,
siyahın her tonuyla sevişir parmak uçlarım
her yağmur sonrası,
utangaç gözlerimle senin ıslak kokunu avuçlarım
duvağı açılmamış bu mevsim de,
sıkılgan cemrelere sevin
ve bir kaç asır daha bekle beni
hani demiştim ya,
yağmuru getiren adamım ben
bulutların asık suratına aldırma
hem şairler hiç yalan söylemez
omuzlarımı ağırlaştıran gözyaşlarını kimseye göstermeden ağla
hiç unutmadım,
sana mavilikler toplamalıyım uçsuz bucaksız denizlerden
martı küskünlüğüme eyvallahım olmadan
beni çok özleme,
aslında başını çevirsen köşe başında göreceksin
kimsesiz bir sokak lambasında titreyişimi
belki bir sarhoş narasında yalpalayarak düşmüşüm,
belki de sizin şehrin delileriyle bir tımarhanelik sohbetteyimdir
seni sevdiğimi asla söylemeyeceğim,
kapında ki izmaritleri dudak izlerimden tanıyıncaya kadar
uytun ............