15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
831
Okunma

eski nehir yatağı
suskun ve huzursuz
yastığımda düş
sensiz uyumak değil iş
bak yine sabah
yollara şiir düşüyor
iki göz çukuru
yurdu ayrı iki uçurum
düşene tutunur
mesnetsiz ölüm
yare ulaşan bıraksın
sonsuzluğa ellerini
yalımı alçak
paslı hançer kını
zavallı dünya
ateşin gümüş dili
sunakta zehirlenen
kurbanlar var
Tanrı biliyor ya
asırlardır sırrı yok insanın
kaç savaşçı çiçek
kokusuz nevresimde öç
toku kıskanır aç
sen doyuma
ben ölüme giderken