Dur dokunma !
yoksa hareket ediyor toprak :
içinde yüzyıldır uyuyan;
bir yürek uyanıyor
daha yüzünü yıkamadan
gözlerini ovuşturmadan
gözlerine bak.

dur büyülü sözler fısıldama !
onur bir dağ ;gürültüyle yarılacak
ortasından bir pınar akacak .
yaklaşıp bir damla içmek isteyeceksin;
sonra korkup vazgeçeceksin
nöbetçileri seni yakalayacak.

dur !
hatta git yoluna !
yolun açık olsun sonuna kadar;
çeviren kanına giren o olmasın
çek perdesini pencerenin
o geçerken önünden...
ondan kolay ne var :

bunun ayıbı var ;
gamı var
bahar yolu bekleyen bülbüllüğe heves etme
bir de güle sor
hasretin ölümden ne farkı varmış?

dur otur yerinde bozma tadını;
dilinden düşürmediğin olmasın adını
acıların doldurmuşken niyadını
onları boyayıp temizleyip
gözüne şirin gösterme
tutma ellerinden
alma kucağına.

dur çölüne yağacak yağmur!
bereketli eller derecekler mahsul
sonra güzün gelecek
altın rengine dönecek benzin
zaten tükenmek üzere gücün kuvvetin ,
aşka harcanacak öyle uzun zamanın mı var?.

Nuran KARACA18:20 11.07.2016