Göz yine görüyordu fakat
ne uzay gemisi vardı
ne bir teleskop
ne de bir astronot?!

Kadim bilgiler,
düşündükçe daha derin
beyninden doğdu insanın
kendi içindeki evrenin;
öngörüsüyle sezgiledi
bilinciyle dizgeledi
yazdı çizdi; ortaya çıktı
her bilimin ayrı ayrı iskeleti!

Burcu burcu yıldızları keşfedip
gün, ay, yıl - dakika, saniye
salisen takvime bağlayıp
geleceğini düzenledi!

İnsan düşündükçe insanlaştı
el açmakla yetinmedi göğe
düşündü, yorulmadan
usanmadan bıkmadan
keşfetti derinliklerini uzayın,
pusulayı buldu
ay’ güneşe, yıldıza bakmadan
nerede olduğunu biliyordu
doğu - batı, güney- kuzeyin...

Adım adım, basamak basamak
gelişti uygarlık; bilim - teknoloji!

-II-

Siz, heeeeey; sapık, ilkel herifler
anladınız mı dediğimden bir şey
anlamazsınız;
çünkü işinize gelmez
arsız, yüzsüz ve hırsızsınız
işiniz gücünüz bütün gün
şeytan pabucu dikmek,
ruhbani okullarda çocukları
öğrencileri yurtlarında
sıraya dizip acımasız,
hayvani arzularınızı tatmin edip
derin acılara, uçurumlara itmek!

Sizi gidi şeytan herifler
kiminizin başında ak bir takke
kimizin sırtında yeşil bir cübbe
her biriniz ayrı cins
insanlıktan uzak ayrı bir züppe;
sapıklar, münafıklar
hak yemek mi sizi aklar
ak giymek mi, boklar
yalan dolan, hile be/leş deyince
hepiniz bir aradasınız
ar namus, hak hukuk dedik mi
yok oğlu yoklar!


Ruhunuz kirli sular ile saçaklanmış
toprakta kör yılan gibi
olanca pisliğiniz başınızda
saçınız sakalınız yalan ile aklanmış!



Şaban AKTAŞ
09.07.2016-09.00

Fotoğraf: Şaban AKTAŞ