Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik)

BÜYÜK RUH VE KÜÇÜK RUHLAR

Yorum

BÜYÜK RUH VE KÜÇÜK RUHLAR

2

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

1142

Okunma

BÜYÜK RUH VE KÜÇÜK RUHLAR

BÜYÜK RUH VE KÜÇÜK RUHLAR



Kimse farkında değil belki ama,
Herkes birbirinin ruhuna işliyor!
..
Bu işleyiş tende sıcaklık,
Nurlu ya da nursuz yüzünde göz
Gözünde ışık,
Dilinde söz
Elinde kalem ve yazı ile oluyor!


Döndükçe devran
Bahar kış yazı ile oluyor
Herkes foton yağmuru altında
Elinde koruyucu
Şemsiyesi olmaksızın
Ömür bir açıyor bir soluyor...


Ne madde kaybolur ne de enerji,
Madde enerjiye
Enerji maddeye dönüşür
Bu ayrı bir şey fakat
Madde ve enerji özünde aynı
Aynılık ile ayrılık
İlk çıkılan yolda başlar
Bazen kök takılır ayağımıza
Bazen yol üstünde taşlar...


Buna iyi şuna kötü demişsin
Ona güzel buna çirkin demişsin
Kendini çok bilmiş
Başkalarını cahil saymışsın
Fakat düşün ki aynı bedenden
Sana düşen bir pay almışsın;
Bu bir bayağı kesir
Her pay paydasına tabi(î) esir!


Akıl yalnız insanda mı
Sen öyle san;
Karga niçin gak dedi
Tilki neden kurnaz
Gökten yağan kar tanesi
Düşer iken yere
Niçin birbirine vurmaz?!


Big Bang’ten an’a kadar
Bir yeşile konduk bir alına
Portakalın çiçeğinde
C vitamini bile olduk;
Geldik çok uzaklardan
Gâhi dal, gâhi yaprak
Düştük boşluğa salına salına...


Toprağa dönüşümüz
Musalladan sallana sallana
Ne toprak son ne yaprak
Dönüp dönüşüp duruyoruz
Ezelden ebede uzanarak...


Her yolun dönüşü vardır
Her ateşin sönüşü vardır
Zaman da dönecek geriye
Parçalanan bütünün
Yine büsbütün görünüşü vardır!


Niye korkar insan ölmekten
Hayat daha mı güzel acaba
İlk çıktığımız yere
Aslımıza geri dönmekten;
Ne ölüm hayatın tümüyle içinde
Ne de hayat
Ölümün bütünüyle dışında
Her şey başlıbaşına
Kainata yayılan
’O’ kutsal, ’O’ ilk ışında...


Bıçak var ağzı kör, jilet var keskin
Bugün poyrazdan estin sıcak
Yarın belki soğuk eseceksin,
Dün çok konuşuyordun
Bugün neden sustun;
Düşündükçe işler beynin muhayyilesi
Dar bir beynin kendinedir
Ruhuna verdiği eziyet, işkence, çilesi...


Her şeyin özünde tek bir beden
Tek bir büyük ruh var
O’ büyük patlamayla paramparça
Dağılmış küçük küçük ruhlar,
Ruh demeyelim, hayat diyelim
Maddedeki manâya ilâhiyat
Uyu uyu, uyan yine yat diyelim;
Ne olursa olsun ’Sevelim sevilelim’
Yaşar iken kadir kıymet
Aynı bedenin parçasıyız, bilelim!


Şaban AKTAŞ
08.07.2016 - 10.43










Görsel:Vikipedy;
Evrenin oluşumu ve genişlemesi. Big Bang modeline göre günümüzdeki evren 13,5 milyar yıldan biraz daha fazla zaman önce son derece yoğun ve sıcak bir halden ortaya çıkmış olup, günümüzde genişlemeye devam etmektedir. Galaksiler içeren uzayın kendisi genişlemektedir.

Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_Patlama

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Büyük ruh ve küçük ruhlar Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Büyük ruh ve küçük ruhlar şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BÜYÜK RUH VE KÜÇÜK RUHLAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
8.7.2016 22:25:40
İlgiyle okudum teşekkürler usta.......... eyvallah
Kalemin susmasın
________________________________Selamlar
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik), @saban-aktas-homerotik
8.7.2016 14:25:51
Büyük Patlama
Vikipedi, özgür ansiklopedi
"Big Bang" buraya yönlendirilmektedir. Diğer kullanımlar için Big Bang (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.
Büyük Patlama ya da Big Bang, evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan meydana geldiğini savunan evrenin evrimi kuramı ve geniş şekilde kabul gören[1] kozmolojik model.[2] İlk kez 1920’li yıllarda Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı fizikçi papaz Georges Lemaître [3] tarafından ortaya atılan ve evrenin bir başlangıcı olduğunu varsayan bu teori, çeşitli kanıtlarla desteklendiğinden bilim insanları arasında, özellikle fizikçiler arasında geniş ölçüde[4] kabul görmüştür.

Teorinin temel fikri, hâlen genişlemeye devam eden evrenin geçmişteki belirli bir zamanda sıcak ve yoğun bir başlangıç durumundan itibaren genişlemiş olduğudur. Georges Lemaître’in önceleri “ilk atom hipotezi” olarak adlandırdığı bu varsayım günümüzde “büyük patlama teorisi” adıyla yerleşmiş durumdadır. Modelin[2] iskeleti Einstein’ın genel görelilik kuramına dayanmakta olup, ilk Big Bang modeli Alexander Friedmann tarafından hazırlanmıştır. Model daha sonra George Gamow ve çalışma arkadaşları tarafından savunulmuş ve ilk nükleosentez olayı eklenmek suretiyle [5] geliştirilerek sunulmuştur.[1]

1929’da Edwin Hubble’ın uzak galaksilerdeki (galaksilerin ışığındaki) nispi kırmızıya kaymayı keşfinden sonra, bu gözlemi, çok uzak galaksilerin ve galaksi kümelerinin konumumuza oranla bir "görünür hız"a sahip olduklarını ortaya koyan bir kanıt olarak ele alındı. Bunlardan en yüksek "görünür hız"la hareket edenler en uzak olanlarıdır.[6] Galaksi kümeleri arasındaki uzaklık gitgide artmakta olduğuna göre, bunların hepsinin geçmişte bir arada olmaları gerekmektedir. Big Bang modeline göre, evren genişlemeden önceki bu ilk durumundayken aşırı derecede yoğun ve sıcak bir halde bulunuyordu. Bu ilk hale benzer koşullarda üretilen "parçacık hızlandırıcı"larla yapılan deney sonuçları teoriyi doğrulamaktadır. Fakat bu hızlandırıcılar, şimdiye dek yalnızca laboratuvar ortamındaki yüksek enerji sistemlerinde denenebilmiştir. Evrenin genişlemesi olgusu bir yana bırakılırsa, Big Bang teorisinin, ilk genişleme anına ilişkin bir bulgu olmaksızın bu ilk hale herhangi bir kesin açıklama getirmesi mümkün değildir. Kozmozdaki hafif elementlerin günümüzde gözlemlediğimiz bolluğu, Big Bang teorisince kabul edilen ilk nükleosentez[7] sonuçlarına uygun olarak, evrenin ilk hızlı genişleme ve soğuma dakikalarındaki nükleer süreçlerde hafif elementlerin oluşmuş olduğu tahminleriyle örtüşmektedir.(Hidrojen ve helyumun evrendeki oranı, yapılan teorik hesaplamalara göre Big Bang'den arta kalması gereken hidrojen ve helyum oranıyla uyuşmaktadır. Evrenin bir başlangıcı olmasaydı, evrendeki hidrojenin tümüyle yanarak helyuma dönüşmüş olması gerekirdi.) Bu ilk dakikalarda, soğuyan evren bazı çekirdeklerin oluşmasına imkan sağlamış olmalıydı.(Belirli miktarlarda hidrojen, helyum ve lityum oluşmuştu.)

Big Bang terimi ilk kez İngiliz fizikçi Fred Hoyle tarafından 1949’da, “Eşyanın Tabiatı” adlı bir radyo (BBC) programındaki konuşması sırasında kullanılmıştır.[8] Hoyle, hafif elementlerin bazı ağır elementleri nasıl meydana getirebilecekleri konusunda katkıları olmuş bir bilim insanıdır.

Bilim insanlarının çoğu, evrenin başlangıcında, bir Big Bang olayının cereyan etmiş olduğuna ancak 1964/1965’te, evrenin sıcak ve yoğun döneminin kanıtı olarak kabul edilen “kozmik mikrodalga arka plan ışıması"nın ya da Georges Lemaître’in kullandığı terimlerle « Big Bang’ın soluk ışıklı yankısı»nın keşfinden sonra ikna oldular.

https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_Patlama
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL