11
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1531
Okunma

Dal hazin yaprak hazin rüzgâr ateş esiyor
Dil kuru damak kuru sıcak nefes kesiyor
Çiylerini kaybetmiş yerde arıyor güller
Kavrulan topraklardan göğe çıkıyor küller.
Mutfaktaki çeşmenin başında bir eşkıya
Damlamaktan korkuyor musluktan ekseriya.
Zehir olsa içerim su diyorum yalnız su
Acaba sıcakların gelmez mi ki uykusu?
Çek ateşini güneş, yandım bir damla su ver
Değil misin acaba insana hayırperver.
Bir damla su ver gözüm tuzlu olsa yutarım
Dilimin çöllerinde kaktüs gibi tutarım.
Şırıltı duyuyorum su akıyor düşümde
Nilüferler açıyor göle dönen döşümde.
Gölgem bile alevli buğudan yanıyorum
Su ver! Diye haykırıp, birden uyanıyorum.
Kahve tonuna dönmüş göze fer olan ela
Yaş teneşir getirir akla okunan sala
Misafir mi bekliyor kuşların gagaları
Kapısı açık durur özler kasırgaları.
Neden ferahlatmıyor suları hapseden nem
Nefesimi saklıyor bir yudum için sinem.
Hasretinden tutuştum köklerim de kuruyor
Susuzluk canlıları kurşun gibi vuruyor.
Bir ırmak düşlüyorum kuşlar mutlu gül mutlu
Saçlarını yıkıyor salkım söğüt umutlu
Ak bulutlar uçuyor kelebekler misali
Bana huzur veriyor hayaldeki visali
Rüzgârlar salınıyor yapraklar arasında
Birikiyor mutluluk neşe kumbarasında
Gökyüzü giyiniyor yağmur elbisesini
Dalgalar gülüşüyor duydunuz mu sesini?
Az önce öğrendim, İstanbul’da yine bir canlı terör saldırısı olmuş, televizyon izlememenin ve olanların üzüntüsü içindeyim. Vefat edenlerin mekanı cennet olsun. Yaralılara şifa diliyorum ve bir kez daha terörü ve destekleyenleri lanetliyorum.
5.0
100% (23)