Dün gece geçmişe biraz göz attım.
Günlüğü hoyratça yazıp geçmişiz
Bir albüme baktım bir de maziye
Yılları takvimden çizip geçmişiz.

Sararmış albümde resimlerimiz,
Silinmiş nerdeyse isimlerimiz.
Kışa dönmüş artık mevsimlerimiz
Baharı özensiz gezip geçmişiz.

Yalanmış simsiyah saçlar yalanmış,
Ömür denilen şey dar bir alanmış.
Meğerse hayaller boşa planmış
Zamanın ipine dizip geçmişiz.

Alında çizgiler, yüzler kırışık,
Yaşıyoruz bir küs bir de barışık.
Düğümlenmiş her şey, hayli karışık
Yarı bağlı yarı çözüp geçmişiz.

Yükümüz oldukça ağırmış, ağır,
Sırtımızda yara, omuzlar yağır.
Görmemiş ki gözler, kulaklar sağır
Kendi kendimizi ezip geçmişiz.

“Bir varmış bir yokmuş” tükenmiş hayat.
Geriye dönmekse imkansız, heyhat!
Ve işin özüne dönersek şayet;
Boş yere kalpleri üzüp geçmişiz,
Her şeye anlamsız kızıp geçmişiz.

17.06.2016

Tayyar Yıldırım