0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
889
Okunma
"Makama gitmişti arzu hal için
Bey dedi yutkundu eğdi başını"
40 Yıl konu aynı konu
Mesafesi arpa boyu
Kimi hakkını alamazken
İş bitirir elin oğlu
Onu ilk gördüğünde
Temmuz ayıydı
Güneşin vurduğu odanın
Kapısı kapalıydı
İçeri girdiğinde
Terden sırılsıklam, öfkeli
Uzandığı koltukta saygısız
Sevgisiz, kibirli
Göbeği bedeninden ileri
Yüreği buz
Bir adamdı belli ki
Kaşlarını çattı
Sert bir bakış fırlattı
Beri ki yutkundu
Yutkundu
Ne söyleyeceğini sanki unuttu
Sonra aklına geldi birden
Selam getirmişti kaldığı köyden
Eğildi çıkınından çıkardı tereyağını
Gizlemeye çalıştı
Çamura bulanmış ayağını
Yağ dedi elindekini uzatarak
Karşıdaki gülümsedi koltuğundan zıplayarak
Hoş geldin ! Hoş geldin dedi
Terli yüzüyle sarılarak
Sanki ay doğmuştu
Şu gündüz vakti yüreğine
Buzlar erimiş,
Güller konmuştu göz bebeğine
Söyle dedi nedir dileğin
Ne dilersen
Tereyağından kıl çeker gibi hallederim
Halletti de işini
Yılmadan yorulmadan
Meğer koltukta oturan
Ne iyi adammış, ne iyi adam…
Oysa onu koltuğa kendi oturttu
Makam mevki dedi başında tuttu
Bal dedi peynir dedi hepsini yuttu
Onun ayakları hala toz toprak, hala toz toprak
Zihniyet değişmedikçe
Kımıldar mı bir yaprak…