4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1221
Okunma
Hakikate ihanet insanlığı kokuyor
Kirleten karanlık yağmalardan
Ve ben seni seviyorum hala
Seni sevmekten unutuyorum kendimi
Yılları düşmüş bencil arzularda
Yağma aşklar tetikleniyorken
Ben seni savaşıyorum kendimde
Kentsizliğimi içtiğim sen diye
Tanrı Rab Xweda yı sayıklarken el
Ben seni sayıyorum
Koklamaktan sakındığım
Mabedim
Bana sırt kuşanılacağından haberim var
Geceler gündüze sönerken
Ben sana yanıyorum sen savur beni
Küllerim susar
Renk renk kardelen kuşanıp
Teninde açarım
Anlık şehvetin öldürdüğü zamanların firarıyım
Kalıtsal sevginin kraliyetine mahkum
Yaşam kadar seviyorum seni
Yaşamamışlığımdan çok yorgun
Aşk
Kendini öldüren sevda düşlemez
Sevdandan taşlanmışlığım gibi
Nefret edilecek kadar belki siz
Seviyorum seni
Senden habersiz belkiyim
Kim ve düşman besleniyor
Bu uğursuz-siz su algılarda
Mantığa boğulmuş evren sistemi
Ben sana boğuyorum kendimi…
Nedir bu akıl mantık manifestosu
Yüreğin his etmesi değilse açlıkta
Mantığı işleyen hazine
Evren boşluğa gebe erkektir
Ben seni hazine ediyorum
Hurdalık beyinlere inatla
Bir devrim sessizliğiyle içsel atomlarımda
Eridim buzul aşkında yanmaktan
Yinede …yeniden vazgeçmedim.:
Sığ insanlığa ağlıyorum seni
İnsansızlığa acıyorum kalabalığımdaki yalnızlıkta ..
Karnım aç diyor bir sessizlik
Ben sana acıkıyorum
Tüm zamanın açlıklarını doyurarak
Tokluğa değişmem zencefildir açlığım
Sana gebe
Fırtına kopsun
Gemiler batsa ne yazacak ki sevdam sız-siz- tarih
Zaten kirlenmiş
Kirleneceğinden çok
Bari düşlerim seni saf alsın
Ben sana tazeleniyorum
Kıskana dursun bahar
Onu da geçtim
En az kendim kadar
Sana yarınlar büyüteceğim diye
Yarim yarım olan sana
Şimdi
Yarına…
Bir çok çocuk doğuyor...
Cennetlere yerim dolu
Bir sana boşluğum var…
Sessizlik…
o na