Akşamın bu vaktinde nereden çıktı bu ayrılık
Şimdi gözlerim yollarda kalacak
Beklemek yok mu çaresizce
Sanki yüreğime hançer saplanmış gibi
Beklemek sabırlı ve sonsuz bir eylemmiş
Canın tükenişiymiş…

Gönüller bekler, beklemek yürek törpüsüdür
Yaşayan bilir ne acıdır
Ben seni bekliyorum,
Ne zaman döneceğin de belli değil
En kötüsüde belirsizlik!
Ne zaman döneceğini bilmeden beklemek…

Kim bilir?
Belki de seni beklerken öleceğim
Hiç öğrenemeyeceksin beklendiğini
Sana doyamadığımı
Hasret kokusuyla delice özlendiğini
Seni bıkmadan usanmadan bekleyeceğim…

Beklemenin zorluğunu anlamak için
Yaşamak lazım!
Dedim ya
Çok zordur bekleyene,
Vakit geçmek bilmez
Arsızlaşır inatlaşır saatler
Düşman kesilir yelkovan ile akrep birbirlerine
Oysa peşi sıra gidenler onlar değil miydi?

Hani “deli” derdin ya bana
Kaybedeceğim, seni beklerken deli aklımı da
Odam ıssız ve karanlık yanan lambaya rağmen
Çıldırmak üzereyim seni beklerken
Unutma beklemenin zulmünü seni bekleyen bilir…

Kendimle savaşıyorum kan ter içerisinde
Yerimde duramıyorum kâh orada kâh burada
Kafamı dağıtmak için şiirler yazıyorum
Hayaline sarılıyorum
Özlemlerimi gidermiyor
Aklıma düşersin burnumun direği sızlar…

Bu bekleyiş ne kadar sürecek bilmiyorum
Uzun süreli beklemelerde gözyaşı olmazmış
Çünkü daha önce tüketmiştim.
Yüreğimden kan damlıyor beklemeyi bilmeyen anlamaz
Ben seni
Gece yarısı edilen duaya âmin demek gibi
Yağmura susamış toprak gibi bekleyeceğim…
*
Kim bilir yaşlanacağım belki de seni beklerken
Saçlarıma karlar yağacak
Gözlerimin kenarlarında ki çizgiler çoğalacak
Onlara bakıp bakıp, baktıkça kahrolacağım
Özlemlerinle, hasretinle ömrüm geçecek
Yok olup gidecek yokluğunun kıyısında
Seni beklerken cehennem ateşinde yanıyor tüm bedenim
Ben vazgeçmeyeceğim beklemekten
Yanacağım cehennem ateşinde
Gün gelecek
Beklemeye bile razı olmanın tebessümü olacak yüzümde
Ve
Ben seni beklerken öleceğim…

Mustafa KARAAHMETOĞLU
28.05.2014