14
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
2734
Okunma

29 05 2016 Pazar günü sabahleyin bir hanım kardeşimiz genç yaşta vefat etmiş. Öğle namazına müteakip defnedeceğiz. Çocukları annelerinin ardından feryat edip gözyaşları döküyor diğer tarafta eşi, dostu, akrabaları, komşuları, arkadaşları üzüntüden perişan olmuş. Bu esnada mezarlığa yakın bir mahallede gürültülü bir düğün var. Davul zurna çalıyor, silahlar atılıyor, oyun oynayanların sesleri mezarlıkta yankılanıyor.
İşte, böyle bir ortamda, davul zurna eşliğinde gözyaşlarıyla cenazeyi defnettik.
Bir yanda cenaze bir yanda düğün
Dünyanın düzeni böyle, dediler.
Bir gün ağlıyorken gülersin bir gün
Şimdi ne söylersen söyle, dediler.
İyi bak toprağa, iyi bak taşa
Üstünde ne kadar yaşarsan yaşa
Sonunda dönüyor yolumuz başa
Kendini hiç yorma öyle, dediler.
Yerini yurdunu bir an unutma
Doğruyla eğriyi sakın bir tutma
Kimseyi avutma, kimseyi utma
Üstüne gelseler köyle, dediler.
Zamanın içinde çileyle her dem
Hayatı boyunca sınanır âdem
Bir gün ölmek için doğmuşuz madem
Var biraz gönlünü eyle, dediler.
Davulla zurnayla dünya evine
Bilirsin doyulmaz yârin sevine
Başlarsın ebedî son görevine
Girince toprağa neyle, dediler.
29 05 2016
Salih ERDEM