9
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1487
Okunma
kadim kentin
çoğu yıkılmaya yüz tutmuş
muhteşem bağ evleri
her biri birbirinden güzel
birbirinden süslüyken şimdi
bir o kadar hüzünlü
sanırım bu denli hüzün
geçip gidenlere yas tutup
mazide kalan günlere duyulan
özlemlerle örülü
boğazım
düğüm düğüm
duygularım dersen
kocaman bir ikilemde
derdin ne senin dercesine
yeni kurulan mahallelerin
kalabalıkların arasından
geçip gitmek varken
çağrısına kulak tıkanamayan
unutma bizi diyen o kıvrılan sokaklar
yine mahzun yine dar ve yine davetkâr
ihtişamlı geçmişlerine inat
hiç çocuk yok sokaklarda
görünmez olmuş ev önlerinde
yaşmaklı teyzeler
genç yaşlı kadın erkek
başlar uzanmıyor pencerelerden
soyunmuyorlar muhabbete
değil iki üç insan sesi
yıllar var ki kapı tokmakları
okşayacak bir ele hasret
bahçelerde
güllerin her çeşidi
kırmızısı beyazı pembesi
halâ açmak için direniyorlar ya
bakıp bakıp gıpta ettim onlara
asması yedi vereni yanı sıra hanımelleri
yok onları diken besleyip büyüten eller
sahi evlatları olsun nerelerdeler
meyve ağaçları yaşlı büyümüyor sürgünleri
sadece incirler bir de cevizler
meydan onlara kalmış gibi
yeşilin en can alıcı renginde
bir sevinçli bir sevinçli
hadi cevizlerin karga ve sincap gibi dostları var
bu incirlere de ne oluyor sanki
kim yer şimdi meyvelerini
bunca coşku neyin nesi
yoksa
ocağına incir dikmek
dedikleri böyle bir şey mi
ahh sevgili incir ağaçları harabeleri yıkıntıları sevdiğiniz nasıl da belli
tly
5.0
100% (11)