Hepsi de yaşanmış, hayal düş gibi
İçinde aşk olan, sevgiler nerde
Kokusun yitirmiş, meneviş gibi
Yüreğe ilk dolan, sevgiler nerde

Nerede sen kokan, sevda gülleri
Nerede kalp yakan, kavak yelleri
Nerede yaş döken, bülbül dilleri
Böyle hayat bulan, sevgiler nerde

Yürüyorken, keklik gibi, sekişler
Göz göze gelende, o iç çekişler
Hafif göz ucuyla, mahmur bakışlar
Hani yüze gülen, sevgiler nerde

Bir saçın teliydi, bağlardı yâr’e
Bir duygu seliydi, gönül avare
Öyle bir gönül ki, tutulmaz sare
Hülyalara dalan, sevgiler nerde

Akşamüzerleri, buse, vedayla
Hoşça kal denirdi, tatlı sedayla
Cilve, nazlarıyla, hoş bir edayla
Sevdalara salan, sevgiler nerde

Her türlü çiçekte, tüm gökçelerde
Aşkını anlatan, şık lehçelerde
El ele yürürken, park bahçelerde
Beni benden alan, sevgiler nerde

Nerede o günler, aşkla dolduğun
Bir gün göremesen, hani solduğun
Lüzumsuz bağlanıp, meftun olduğun
Canı, can da bilen, sevgiler nerde

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

MENEVİŞ: Çitlenbik, sakız ağacı, terementi ağacının tohumu
AVARE: İşsiz güçsüz, aylak, sürekli gezen
SARE: Sıçrayan, atlayan, ihtiyaç, susuzluk, Hz.İbrahim’in eşinin adı
MAHMUR: Sarhoşluk hali, uykudan uyandıktan sonra ki, baygınlık, süzgün, dalgalı bakan göz
SEDA: Ses, sesleniş
CİLVE, NAZ, EDA : Sevgili’nin ilgisini çekmek için yapılan hareket
GÖKÇE: Kayalık sarp yerlerde, yamaçlarda olan mavi renkli çiçek, gökçe çiçek
LEHÇE: Diyalekt, konuşma tarzı
MEFTUN: Tutkun, vurgun, gönül vermiş