12
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1290
Okunma

güneş çarpmış dokunuşlar
ve gölgesinde demlenen şarap kırmızısı
ayıklar kendini
günden
geceden
dudağı çatlamış bir sonbahar tadında
zaman
nemli gülüşlerin öpüldüğü
dağınık bakışların törpülendiği çatı
hayattı
arkasında kuru kalabalığı
saatin dilindeki sahipsiz bekleyişlerse
tutuşturur yeminleri
öncesi olmayan sonralar fitillenir toprağın içine içine
cigaramın dumanı sarar nefesimi
içimin duvarlarında başlar intihar merâsimleri
karanlık diz çöker
dizler iz sürer
ateşi sönen yastık kavgaları musallat olur uykularıma
damağımda kül kokusu
genzi yakar kuyusu
söylesene ;
kaç sır kaç k/ayıp eder sence. . . !
26/05/2016
14;45
eMİNeYZAMAN
5.0
100% (27)