2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1046
Okunma
Göğsüme usulca yasla başını
Seninle her cefa çekilir
Aşkım
Sevgiyle kanatla gönül kuşunu
Sevgi taşa bile ekilir
Aşkım
Sevda bir umman mı
Göl mü
Nehir mi
Bir sırlı rüya mı
Fal mı
Sihir mi
Züleyha’nın aşkı bal mı
Zehir mi
Yusuf bir zindana sokulur
Aşkım
İhanet köyünün gölü dolmuştur
Biri şurda demiş biri bulmuştur
İsa sevdiğine teslim olmuştur
Tahtaya gülerek çakılır
Aşkım
Ferhat’a yardımın yoktur gereği
Parlatır ortada demir yüreği
Dağın eteğinde sallar küreği
Gün gelir karşıdan çıkılır
Aşkım
Kavline sadıktır
Tutar andını
Bir deli taşkındır
Yıkar bendini
Tahir bir toprağa diker kendini
Zühre’nin dalları bükülür
Aşkım
Göz göze değdikçe eza tatlıdır
Aşığı yakacak ateş kutludur
Aslı’nın dizinde başı mutludur
Kerem’in dişleri sökülür
Aşkım
Bir şart ile düğün dernek kurulur
Kamber’e bu işin sırrı sorulur
Sırtına sırmadan kilit vurulur
Arzu’ya gelinlik dikilir
Aşkım
Leylâ’nın yüzünü çöle verirler
Zifir saçlarını yele verirler
Alırlar Leylâ’yı ele verirler
Mecnun’un dünyası yıkılır
Aşkım
O Âşık Garip’tir
Bir ah-ı zardır
Yolu dikenlidir
Yokuştur
Dardır
Önce yedi sene ayrılık vardır
Senem’in falına bakılır
Aşkım
Hicaz yolundaki topla karınca
Şükür secdesine yatar varınca
Hacer tırnağıyla kumu yarınca
Zemzem gürleyerek dökülür
Aşkım
Kaşların belâlı bir yemin gibi
Dağıtır aklımı gözlerin gibi
Biz aşkı seçelim Mem u Zin gibi
Nişan bir rüyada takılır
Aşkım
Ak ele al kına yakılır
Aşkım
5.0
100% (3)