2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
766
Okunma
Sağda solda sorup durma boşuna
Fay hattının kırıldığı yerdeyim
Denize düşenin burda işi ne
Bir yılana sarıldığı yerdeyim
Kararsızın tam ortada kaldığı
En doğruyu kaybettiği
Bulduğu
O yana bu yana gidip geldiği
Ölüp ölüp dirildiği yerdeyim
Gemi düşmüş sapı kopmuş yuların
Bir delişmen kısrak gibi suların
Tepesinden dalga vurup duvarın
Köpürdüğü
Durulduğu yerdeyim
Oynayınca akıl
Tebdil şaşınca
Kalkıp yalın ayak yola düşünce
Bir tepeyi dizin dizin aşınca
Karşı dağın görüldüğü yerdeyim
Biri gitsin
Haber versin dostuna
Otlu peynir basacaklar postuna
Bir kavgada on kişinin üstüne
Tek başına varıldığı yerdeyim
Baş çobanı yola çıktı şehirin
Şifreleri okununca sihirin
Asa ile dokununca nehirin
Ortasından yarıldığı yerdeyim
Bir gövdenin bir tahtaya çakılıp
Et kemikten kemik etten sökülüp
İndirilip külçe gibi dökülüp
İki seksen serildiği yerdeyim
Kuşanmışım
Eğri hançer belimde
En öndeyim
Allah Allah dilimde
Çıkarmışım
Kanlı yürek elimde
Köse tokmak vurulduğu yerdeyim
Orduların dört yanımı sarıyor
Yükleniyor
Ne verdiyse vuruyor
Askerimi hasır gibi seriyor
Can pazarı kurulduğu yerdeyim
Döndün sağa sola
Verdin selâmı
Elde tespih dilde Allah kelâmı
Dua edip de mi
Yanı bile mi
Bir günaha girildiği yerdeyim
Benim olsun günahın da suçun da
Say bire bir kaç tel varsa saçında
Can kuşunun ten kafesi içinde
Ötüp ötüp yorulduğu yerdeyim
Kalmamış aşk ile ilgim alâkam
Boynum yana eğik
Bozuk fiyakam
Ayak ucu baş hizamda bir makam
Her hesabın sorulduğu yerdeyim
Defterimi kapattılar
Ya sabır
Sağdan alır mıyım
Belki
Binde bir
Kıyamet-i kübra mahşer-i kebir
Sura nefes verildiği yerdeyim
Dert başından aştı
Kahır boyundan
İçmedi bir yudum vuslat suyundan
Mecnun denen Kays’ın Leylâ köyünden
Cennetinden sürüldüğü yerdeyim
5.0
100% (4)