Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ

ŞİİR YAZAN BİLEMEDİ

Yorum

ŞİİR YAZAN BİLEMEDİ

( 14 kişi )

12

Yorum

20

Beğeni

5,0

Puan

2427

Okunma

ŞİİR YAZAN BİLEMEDİ

ŞİİR YAZAN BİLEMEDİ




ŞİİR YAZAN BİLEMEDİ

Şiir yazan bilemedi
Bilene bu yüzden tepki,
Maşukuyla gülemedi
Gülene bu yüzden tepki.

Sağı solu göremedi
Hiç bir varlık dilemedi
Göz yaşını silemedi
Silene bu yüzden tepki.

Bülbüllerin aşkı güller
Lâl olmassa söyler diller
Karanlığı deler teller
Tellere bu yüzden tepki.

Gönüllerin bahçesinde
Sevgilinin koş peşinde
Sela haber hoş sesinde
Seslere bu yüzden tepki.

Fidan büyür dib bellenir
Büyür de uçu güllenir
Yağmur yağar su sellenir
Sellere bu yüzden tepki.

İSMAİLOĞLU uçardi
Şiirlerle betik derdi
Aşk yoluna mitil serdi
Serene bu yüzden tepki.
---- 25.07.2019 – Beylikdüzü / İstanbul.

İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul.

=============================

Haramdaysa el hakkını
Küfürlüyse dil hakkını
Çok yemişse, kul hakkını
Ölene bu yüzden isyan.... ..............ishakaras.

==============================















Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (14)

5.0

100% (14)

Şiir yazan bilemedi Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Şiir yazan bilemedi şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİR YAZAN BİLEMEDİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ŞEMİSTAN
ŞEMİSTAN, @semistan
23.3.2019 12:32:00
Her bilgi bir mezatta, hazır mı alıcısı
Sen konuyu anlat ta, anlamaz var sancısı
Zerreden kürre çıktı, evren onun halısı
Kudret incirde değil, çekirdeği bilene.


Gönlüne yüreğine sağlık güzel şiirdi benide etkiledi.
Esenliler dilerim
Selam ve saygılarla.....
sevim güler
sevim güler , @sevimguler
20.5.2016 23:42:22
5 puan verdi
Yüreğinize sağlık kutlarım üstadım saygılarımla
oguz99
oguz99, @oguz99
20.5.2016 10:44:15
Uyumlu ve güzeldi..
Beğendim

Saygılarımla
AYŞEN DAŞKIN
AYŞEN DAŞKIN, @sahraavurgun
20.5.2016 00:08:48
yuregınıze kalemınıze saglık degerlı hocam kutlarım sızı saygı sevgı dua ıle kalın
NAZMİ ŞENUSTA
NAZMİ ŞENUSTA, @nazmisenusta
19.5.2016 22:26:36
5 puan verdi
Yüreğinize sağlık üstat kutlarım saygımla..
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
19.5.2016 21:36:41
5 puan verdi
Eyvallah usta....
Kalemin susmasın
_____________________________Selamlar
Sezai KAYA DeliGarip
Sezai KAYA DeliGarip, @sezai-kaya-deligarip
19.5.2016 21:06:21
5 puan verdi
Anlamlı dizeler Üstadım.Yüreğinize sağlık.
Selam, saygı ve dua ile.
Ayfer Aksoy
Ayfer Aksoy, @ayfer-aksoy
19.5.2016 20:27:12
5 puan verdi
tebrikler yüreğinize sağlık
İsmail Civelek
İsmail Civelek, @ismail-civelek
19.5.2016 20:09:29
5 puan verdi
Doğru söze ne hacet kutlarım üstadım saygıyla...
Etkili Yorum
Önder Karacay
Önder Karacay, @onder-karacay2
19.5.2016 18:40:19
5 puan verdi
Mahşer Tufanı Destanı // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

“Her Türk Atatürk’tür.” // Önder Karaçay

19 Mayıs 2015 tarihinde 96. Türklerin doğum yıl dönümünde ilham sırrıyla o gün bir şiir yazdım.

O şiir gemi sırrıyla yazılmış kitabımın fitne ve fesadın ağları sosyal ağlar olan yerde susuz denizde mahşer tufanında yüzecek gemiydi.

O gemi yerini bir Allah’ın, bir de Türkler adına cesur işsiz bankacı bir Türkün bildiği yerden kalkacaktı.

Anadolu’dan kalkacaktı. Nuh tufanının koptuğu yerden kalkacaktı.

Gemi 29 Mayıs 2015 tarihinde bitti. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği 29 Mayıs 1453 tarihinin yıl dönümüydü.

İstanbul ile evlendiğim gündü. (29 Mayıs 1999)

Gemi 21 Aralık 2015 tarihinde en uzun gecede mahşer denizinde yüzmeye başladı.

13-19 Ocak 2016 tarihinde dünya 6 günde ilk ruhuna mahşer tufanıyla kavuştu.

O mahşer tufanında para putuna tapan dünyada ne kadar zalim varsa hepsinin adına Anadolu’dan kalkan o gemi ilahi sırrın tecellisiyle bir holdingin (Sabancı Holding) bankasının (Akbank) itibarını kurulduğu günde emperyalizmin amiral gemisi kapitalizm adına batırdı. Çünkü bu banka kapitalizmin Türk Milleti aleyhine karakolu görevi yapmış, o görev adına 12 Eylül 2012 tarihinde sırrım gereği kötülük görevlerini yerine getirerek beni sebepsiz işten çıkararak kendi ayaklarına kurşun sıkmışlardı.

Ayrıca para putuna tapan dünya mafyasıyla Türk Mevsimi adı altında terörü yöneten, ülkemizin bölünmesi, parçalanması, Cumhuriyetimizin yıkılarak din devleti kurulması, tek kişi adına faşizmin devletleşmesini destekleyen sermaye adına Mustafa Koç’un bu ilişkileri gizli toplantılarla yaptığını dünya ve insanlığa açıkladım.

Mustafa Koç bir gün sonra mahşer tufanı ve Firavun sonrası son ibret canlı helak adına yaratan tarafından ibret için canı alındı.

Bu ölüm mahşer tufanına ve canlı helak olan zalimlerin inanmama ihtimali içindi.

İmtihanım imanım kadar büyüktü. Mahşer gecesi ömrümün sır olduğunu ve Atatürk ve eserinin nöbetini tutmakla geçeceğini, geçtiğini öğrendim.

Bir Gemi Daha Kalkacak Anadolu'dan // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

Bir gemi kalkmıştı biz zamanlar,
O gemi Bandırma gemisiydi...
Bandırma Anadolu’dur.

O gemi şimdi biraz su almıştır.
Yalnız su aldıranın da,
Su neden alıyor diyenin de,
Aynı olduğu bir çağda,
Bir gemi daha kalkacaktır.

Yeri ve zamanını bir yaratanın,
Bir de Türklerin bildiği yerden...

Not: Bu şiiri ilk www.antoloji.com şiir, sanat, edebiyat sitesinde 19 Mayıs 2015 tarihinde yayınladım. Her isteyen siteden girip tarihini kontrol edebilir. Çünkü ilham sırrı ile yazılmış bir şiirdi yaşanacakların habercisiydi. Hepsi ilahi tecelliyle tek tek gerçekleşti.

Cahit Külebi'nin 'Bir Gemi Yanaştı Samsun'a' adlı şiirini okuduktan sonra dökülmüştü Bir Gemi Daha Kalkacak Anadolu’dan…O gemi bir kitaptı, susuz denizde yüzecek ve zalimlerin sonunu getirerek ibreti yaşatacaktı. Cahit Külebi’yi de Atatürk ile birlikte bir kez daha saygıyla anıyorum.

BİR GEMİ YANAŞTI SAMSUN’A

Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı,
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından, bir duman
Bir duman değil bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan ana yurda Kemal Paşa’nın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına,
Çıkarken yüce komutan,
Karadeniz’in halini bir görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar,
Kalktı takalar.
İzin verseydi Kemal Paşa,
Ardından gürleyip giderlerdi,
Erzurum’a kadar.

Cahit KÜLEBİ

Kur’an-ı Kerim Müddesir Suresi 30. Ayet der ki;

“Onun üzerinde on dokuz vardır.”

Kurtuluş Savaşı öncesi batı ve işbirlikçi düşmanlar Anadolu’yu paylaşmış vatan bölünmüştü. İşte bu gaflet ve delaletin üzerine 19 ruhu vatanı ve milleti kurtardı.

19 Ocak 2016 mahşer tufanının son gecesinde Allah Atatürk’ün ruhunu ve Mevlana, Mehmet Akif Ersoy ile Tevfik Fikret ruhunu ilahi bir sırla giydim. Atatürk’e dinsiz dedikleri için, ihanet ettikleri için, Atatürk ile ve Allah ile insan kandırdıkları için bu zalimliği yerle bir etmek adına bu dört büyük ruhu örülü bir halde bir sırla kendi ruhumla takas ederek giydim. Atam Kürşat tarihin derinliklerinden geldi kanını verdi. Ruhumu sordu Atatürk dedim, yeter dedi.

Bir gün sonra bunu dünyaya ve insanlığa ilan ettim. Bütün dünyada Türklerle birlikte insanlık bayramı hediye ederek zulme karşı yürek meydanında gönül kongresi yapmaya başladık.

19 Ruhu // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

Reçetesini kaybetmiş hastanın,
Tekrar doktora gidip yeniden reçete yazdırmaktan,
Başka çaresi yoktur, kaybettim tabip reçetemi kaybettim,
Oysa yazılmıştı yurdun her köşesine,
19 kişi, 19 Mayıs 1919’da yola çıkarak yazmışlardı bu reçeteyi,
Her insanın beyninin bilinçaltına,
Reçete 1919 ruhu ve Gençliğe Hitabe orada.

Gerici ve bölücülerin ellerini ovuşturarak çırpındığı bir dönemde,
Topluma yine aydınlık reçeteyi sunan 19 ruhu ise,
O zaman çırpınma gel beriye,
Sen zaten nasıl çıktın bu bağırdan,
Onu da sormayacağım, biliyorum düşmüşsün bir kere,
Gelmişsin boyun eğme eşiğine,
Gel beriye, gel beriye, çok ileriye gittin gel geriye!

Nasıl düştün bu taşeronluk bataklığına,
Legalleşmiş düzeneklerde yıkanmış beynin,
Durulama suyu bizde,
Gel beriye, gel beriye, çok ileriye gittin gel geriye!

Rotayı tekrar kıralım aydınlık devrimlerine,
Uzak erimli düşmanın eline düşmüş evrimlerinle,
Kendi evinde vurulmuş gibi kalma,
Gel beriye, gel beriye, çok ileriye gittin gel geriye!

Belli ki rotadan saptığın için düşmüşsün bu zilletin kıvrandıran eline,
Birde kalkıp utanmadan sahip olmuyorsun zehirlenmiş diline,
Gelin güvey olmuşsunuz kan tuzaklarında,
Bataklığa daha fazla batmadan sizi de kurtarabiliriz,
Gel beriye, gel beriye, çok ileriye gittin gel geriye!

Büyük Önder Atatürk’ün sözüdür,
Boşuna mı söylenmiş; “Ne mutlu Türk’üm diyene! ” diye.
Tarifi kazınmış hafızalara, toprağına, taşına, arşına,
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halklara denir Türk milleti,”
Hatırlatıyorum belki de duymamışım da dersin,
Sana bundan sonra nasıl güveneyim, satacağın ne kaldı?
Gel beriye, gel beriye! Çok ileri gittin gel geriye!


20 Ocak 2016 tarihinde batı fitne ve fesadı beni sahiplenmeye kalkmaması için yine ilahi sırrın ilhamı ile Mesih de Yalan Oldu şiirimi yazarak zulmün ilahi tecelli elini kolunu bağladı.

Mesih de Yalan Oldu // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

Bir şiir okuyan kahraman oluyordu,
Yiğit olup yerden de çok kolay kalkıyordu,
Satmaya gelmişti bir asırlık birikimi, iyi de sattı,
Son darbeyi indirmek hırsı da bayağı doluydu.

Sebepsiz yere işsiz bırakılan bir bankacı,
Tesadüf olmayan tarihlerle tarihe mal oluyordu,
Bin şiir yazıyor, işsizliğinizi duyan olmuyordu.

Nuh tufanı Türklerin gönül deryasında koptu bir sırla,
Üç yılda yazdı Nuh'un gemisi gibi kitabını,
29 Mayıs 2015 tarihinde gemiyi bitirdi, bu tarih neydi?
Gemisini Fatih Sultan Mehmet gibi Türklerin gönül deryasına indirdi,
Bu yolda da hep tek kaldı sanıldı.

Şer karşısında hep yanıldı...
Bu nasıl bir sırdı?

Öğretmeni o şiirlerini okudu,
Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy sentezi dedi,
İlahi kudret bir kişide dört ruhu birleştirip tek ruha okudu.
Fitne ve fesat zulmünün sonu,
Bir sırla Anadolu'dan kalkan bu gemiyle,
Amiral gemisi sanılan emperyalizmin uşağı,
Kapitalizmi bir banka kılığında batırdı..

O gemi Anadolu gemisiydi ve zalimler Türk Fırtınasına tutuldu...
O Türk genci Kürşat kanı Atatürk ve Mevlana ruhuydu.
Biri sayıyordu ruhları, saydı doğruydu.

Şiirleri ilahi mısraların ruhuydu,
Beşeri adalette de zerre kadar adalet yoktu,
O gece Türklerin gecesiydi bu mutlu yola ilahi bir sırla koyuldu...
Şer; kılığında CANLI HELAK oldu...

Şerre tapanlar ille de gösteriş bekliyordu,
Duyan da ne az oldu...
Çünkü bir tek bu sırda şeytan yoktu,
İman da zordu...

Türkler şimdi devrim gemisine doldu...
Zalim küçültülerek ilahi deryada bir nokta oldu...
Kendi zulmünü seyretmesi için canlı soldu!
Biri çıkıp ahan da geldi diyecek Mesih,
Mesih gelecek sözü yalan oldu,
Zulüm bu gücü birden karşısında bulunca,
Kandırmak için başka yalan mı kaldı?

Edebiyat defteri sitesinde “O Gece Türklerin Gecesiydi” şiirime birisi şiiri okur okumaz “Ahan da geldi Mesih” diye mesaj yazdı. Sonra bu şiiri yazdım ve mesajı sildi. Resmini çekmeme fırsatım olmadı.

O Gece Türklerin Gecesiydi // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

O gece dünyanın gelmiş geçmiş en güzel şiiri yazılacaktı,
Kanında Kürşat’ın kanı olan o Türk’e,
Atatürk’ün ve Mevlana’nın ruhu birleştirilerek,
Tek bir ruh olarak giydirildi,
O kahraman Türk nefsinden ayrıldı
O gece Türklerin gecesiydi.

Türkler bir zulüm yaşamaya başlamıştı dünyada yine,
Başlangıcı atasının öldüğü güne denk gelen güne,
Yarım asırdan fazla sürmüştü zulüm,
İnsanlara da çok güçlü gelmeye başlamıştı.
Bu zulmün sonunu getirecek kararlar alınacaktı,
Yürek meydanına çıkmıştı gönül kongresinde,
O gece Türklerin gecesiydi.

Dünyayı yönettiğini sanan amiral gemisi batmalıydı,
Batması o geceye denk gelmeli, battığını da Anadolu gemisi görmeliydi,
Anadolu gemisi yerini bir Allah’ın bildiği yerden,
Birde Türklerin bildiği yerden kalkmalıydı,
Üç yılda yapıldı bu gemi, mahşer denizinde yüzecekti,
O gece Türklerin gecesiydi.

Mahşer denizinde batan gemi şerrin merkeziydi,
Batan gemiyi mahşer denizinde batıran gemi dünyanın merkeziydi,
Dünyanın sonu gelene kadar dünyaya bir daha zulüm gelmemesi için,
Nuh’un soyundan gelen Türkler dünyanın yönetimini ele alarak,
Sur düdüğünün çalınacağı akşama kadar insanlığı Türkler yönetmeliydi,
O gece Türklerin gecesiydi.

Asrın davası beşeri adalette en küçük değer ile açılamıyordu,
Mahşer denizinde açılmak Anadolu gemisiyle bir Türk’e kalıyordu,
O Türk dünyaya yeniden adalet ve merhameti getirerek,
Vicdansız, gözü doymazlardan alıp, gözü tok karnı aç yatanlara veriyordu,
Gaflet ve delalete düşmüşler yine ne diyor bu deli diye şeytanlaşıyordu,
O gece Türklerin gecesiydi.

İmanın kitabı Furkan oku diye başlıyor, zulme asla boyun eğme diyordu,
Kendini imanlı sananlar gösteriş çadırlarında canlı dinci oyunu oynuyordu,
O gece dünyanın altı günde kurulduğuna inanmayanlara karşı,
Dünyanın yeniden terse çevrilerek başlangıç ruhuyla yaratılması gerekiyordu,
Bir Türk seçilmişti bu iş için, işsizdi, çocukları, annesi, babası, kardeşi, mutsuzdu,
Tufan kopacak, altı gün sürecek, asrın davasını canlı bir tiyatro gibi sunulacaktı,
O gece Türklerin gecesiydi.

Tufanın bittiği altıncı günde anlaşılacaktı, CANLI HELAK olanlar tanıtılacaktı,
Çünkü o canlı helak olanlar reklama, şana, şöhrete, mala, mülke, paraya aşıktı,
Bütün bu merhametsiz rezaleti sahneye alanlar Türklerle bin yıllık hesaplaşacaktı,
Hesap bitti, 12 Eylül 1980 tarihinde başlayan zulüm aslında 12 Eylül 2012’de bitti,
Türkler ikinci doğum günlerini yine 19 ruhuna denk gelecek güne denk getirecekti,
Geldi 13 Ocak 2016 tarihinde başlayan CANLI HELAK tufanı 19 Ocak 2016’da bitti,
O gece Türklerin gecesiydi.

21 Aralık 2015 gecesi kitabım en uzun gece de çıktı. Fitne ve fesat ile Türk Mevsimi uygulayarak ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyen bölünmüş, parçalanmış her ideolojinin bittiğini, üçüncü dünya paylaşım savaşının sonunun başına gelindiğinin ilanıdır. İmanlı ve imansız diye iki tür insanın olduğunu, kimsenin kimseye iman ve imansız konusunda baskı yapma hakkının olmadığı anlaşıldığı ve idrak edilmesi gereken çağın başlangıcıydı. İslam dininin ve Kur’an’ın tüm insanlığa gelen ilahi ve son kitap olduğunu, her inançlı insanın dinini kendi dilinde öğrenmesi gerektiğinin öğrenip öğrenmeme hakkının her insanın kendi vicdani meselesi olduğunun ilahi tecelliyle faturasıdır mahşer tufanı. Tarikat, cemaat vb ayrımcılığın, mezhepçiliğin, ırkçılığın bittiğinin ilanıdır mahşer tufanı ve Firavun sonrası insanlığın son ibreti zalimlerin CANLI HELAK olması para putuna tapanların son putlarının yıkıldığı ve çağın değiştiğinin ilanıdır.

Bu puta tapanların direnmesi kimseyi aldatmasın. İmtihanım imanım kadardı ve imtihanımı başarıyla gerçekleştirmenin büyük huzuru içindeyim.

Fitne ve fesadın bundan nemalanmaması için kendimle ilgili hiçbir talebim davalarım ve çocuklarımın ekmek parası hariç yoktur. Canlı helak ibretinin sonsuza kadar yaşaması adına ömrümü bu ibret için işsiz bankacı unvanlı yaşayacağım. Şiirlerimi, yazılarımı, kitaplarımı yazacağım. Türk insanlık devrimi sonrası Türk Devlet Başkanlığı bir kadın ve bir erkek olacak gönüllü, ücretsiz ibret olması için Türk Devlet Başkanlarına danışmanlık yapacağım. 2023 yılında Türk Milleti tüm dünyada milli üretim ekonomisi ve kendi kendine yeten bir ekonomiyi kurmak için TÜRK BİRLİĞİ kurulmalıdır.

Artık bu gaflet, delalet, garabet ve ihanet dolu amansız savaşı kazanmak adına kitabım bir mücadelenin ilahi sırla başlangıç noktasıydı. Bu anlamda Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı mücadelesi sonrası yazdığı Nutkun devamıdır. Nutuk bir mücadele sonrası yazılmıştı. Kitabım Atatürk’ün yarım kalan devrimlerini tamamlamak için ilahi sırrı olan başlangıçtır.

Artık her Türk Atatürk’tür.

Önder Karaçay
Kahraman VARDI
Kahraman VARDI, @kahramanvardi
19.5.2016 18:32:41
Tebrik ediyorum anlamlı dizeleri beğendim
selamlar..............
Etkili Yorum
sahrayeli
sahrayeli, @sahrayeli
19.5.2016 17:13:29
5 puan verdi
ne doğru sözler kutluyorum hocam saygılarımla her daim
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL