12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1435
Okunma
Güzelliğin önünde dünya-alem diz çöksün,
Seni görünce şafak utansın da geç söksün.
Gece çıksan meydana sönükleşir yıldızlar,
Ay’ın yüzü asılır, saklanacak yer arar.
Yüzünü gören hakan tacı, tahtı terk eder.
Bu güzellik şaire ne ilhamlar zerk eder.
Geçtiğin gülistanda gülün boynu bükülür,
Kokunu kıskanır da yaprakları dökülür.
Denizdeki inciler dişlerine hayrandır,
Mehtap seni seyreder, bu en güzel seyrandır.
Böyle güzellik olmaz; Tanrı’m övmüş, yaratmış,
O simsiyah saçları meleklere taratmış.
Gözlerinin renginden ilham alır gökyüzü,
Güzelliğin yanında Hera Tanrı öksüzü.
Kirpiklerini senin hançerler tarif etmez,
Şüerayı getirsem tarife gücü yetmez.
Dudaklarının rengi gülün kurusunda var,
O bile denk değildir, dudağın ne renktir yâr?
Yorma beni güzelim, tutuldum işte sana,
Uzun uzun yazdırma çabucak anlasana.