2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
833
Okunma
Gurbeti çöp tenekesine atıp
Aktepeme gidesim geldi
Geçileri önüme gatıp
Aşamaca güdesim geldi
Bir gutu cevizli lokum alıp
Gapsalığı depiknen açıp
Anamı görüp belimi kırıp
Ellerinden öpesim geldi
İkindin üstü el arabasını alıp
Çuvalınan galıcı içine goyup
Ayrık, gızılbacak gomayıp
Bir çuval ot yolasım geldi
Sabahın tatlı serinliğinde
Uykudan kalkmaya erinildiğinde
Çeşme başında Fransız köprüsünde
Geçileri nahıra gatasım geldi
Sürtüne Sürtüne ağılcık dalına
Varıp ulasayim söğütlü gölüne
Garapınarın buz gibi suyuna
Garabatak dalasım geldi
Şöyle gavun tarlalarına dalıp
İçinden kemrelileri goparıp
Bıçaksız, daşın yörebine çalıp
Şireli şireli yiyesim geldi
Her biri gurbette gardeşlerimi
Anamı babamı komşularımı
Tek tek çocukluk arkadaşlarımı
Göresim, sarılasım geldi
Üç beş arkadaş toplanıp
Yağı, tavayı, ekmeği sırtlanıp
Hanın köpsünün ordan başlayıp
Şebekenen balık dutasım geldi
Hiç üşenmeden erinmeyip
Saygı gösterip hürmet edip
Yaşlı, genç, çocuk demeyip
Halını hatrını sorasım geldi
Kaygısız tasasız günlere dönüp
Maziye geçmişe dünlere dönüp
En mutlu zamanı, anı kollayıp
Saati orda durdurasım geldi
Hüseyin kimi incitip kırdıysam
Hangi kulun günahına girdiysem
Bilmeden bile cefa verdiysem
Bir bir gönlünü alasım geldi
5.0
100% (3)