Ağalarım, Paşalarım, ilçelerim, illerim,
Analarım, Bacılarım, beldelerim, köylerim,
Çağalarım, Balalarım, Hanımlarım, Beylerim,
Sitem kendimize, sözüm ortaya:
Yakamıza balçık nerden bulaştı ?..
Başımızda çuval da neyin nesi,
Kimin fesi heyy ?..


Alkışlar sizin olsun,
Sordum, cevap beklerim !...?
Kimse üstüne almaz,
Ben söyler, ben dinlerim...
Bu ne menem şey?


Gel de hayıflanma Koç-Köroğlu’na;
Alçağın al’ını korkak gor’una
Gök gürlemesiyle basan Şahbaz heyy !..


Dağlara da deli gönül dağlara !..
Milyon kere milyar yazık,
Bin bir surat, kaltak düzen çağlara...


Susana yuf olsun, pusana da yuf,
Azana yuf olsun, tozana da yuf !..


Devran dönedursun,
Davullar vursun;
Kurultay toplansın,
Divan kurulsun;
Irak’ta, Suriye’de
Soykırıma direnen,
Türkmenlerin can bedeli hakkı’çin,
Dış destekli teröre kurban giden
Şehitlerin kan bedeli hakkı’çin
Çuvalcı başından hesap sorulsun,
Mülkü diyet olsun çalımına heyy !


Bu iş, nâmus, ar’a değdi;
Yandı yürek, kora değdi;
Daha beklenir mi ?..,Haydi,
Ölümüne, kalımına,
Dalımına heyy!..