1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1275
Okunma

Ruhu darmadağın
bugün bir tufânda salınıyor
yarın bir tayfunda savrulacak
insan her gün karmakarış;
taş plâk sesleniyor gramo/fondan
’hiç eser kalmamış eski halinden’
tükendikçe artıyor yakarış...
İçimde kopan
z/amansız kıyametlerden bilirim,
hep aynı boşluğun sahibi Tanrı
çaresizlikte kanıtlar kendisini
ardı arkası kesilmez duaların
yoksa insanlar başka türlü bilmezler
o’nu hiç anımsamazlardı...
İki harf üstünde üç nokta
’İsa’dan Önce’ mi demektir
İki bin yıl geriye atıyor birden beni
fakat insanın miladı
ne İsa ne de Musa ile başladı;
neden, niçin kanlı bu coğrafya hep,
ne bu halifelik, peygamberlik savaşları?!
Köhnemiş kör ve loş bir zamandan
geçiyoruz yine acz içinde ızdırapla
gizli tünellerin derinliğinde bastırılmış
emellerine nail rahipler günah çıkarıyorlar
istavroz ile tozdan dumandan,
çocuklar boşluk içinde, çığlık çığlığa
acıya ve kana karışıyor yakarışları!..
Bir varmış bir yokmuş
biri bir diğerinin üstüne çökmüş
öteki adaletin elini kolunu bağlamış
bağlayıp tüfeğini yağlamış
oturtmuş sabiyi kucağına
bir öpmüş bir kokmuş,
süngüsünü dibine kadar sokmuş(!)
Hey gidi adalet;
gücü gücü yetene, bak olana bitene,
neden gür çıkmıyor sesin
tükendi onur, kalmadı vakar
yaptığı yanına kâr ise herkesin
gayrı seni kim takar?!
Şaban AKTAŞ
06.04.2016