Bir kış günüydü semalara yükseldin gittin,
Bulutla dans ettin, gök kubbenin içindeydin,
Çağlayancerit’e semalardan son kez baktın,
Bakarken dalan gözlerden kayıp oldun gittin,

Telefonla, acı olay ansızın duyuldu,
O an sis bulutları dağları baştan sardı,
Rüzgar ile fırtınalar koptu, helikopter düştü,
İçinde bilge lider ki Muhsin başkan vardı.

İmkanları olmuştu liderine seferber,
Yeri tespit edilemiyor, çekmiyordu telefonlar,
Kurtarmak için geçti zaman, bitti umutlar,
Yerde gökte aradı, Ülküyle yanan kalpler,

Ulaşılmıştı Keş dağında yatan naşına,
Ne de güzel yatıyordun beyazlar içinde,
Dağların zirvesinde kavuştun Yaradana,
Sohbet eder gibi gülüyordun meleklerle,

Geldi yoldaşın,götürmek için Ankara’ya,
Sarmışlardı naaşını Ay yıldızlı bayrağa,
Sevenlerin gömülmüştü derin acılara,
Koşarak geldiler, sığmadılar Ankara’ya,

İsmini yazdırdın altın harflerle dağlara,
Koydular naaşını Tacettin in dergahına,
Dualarla gönderdik seni ta sonsuzluğa,
Mekanın cennet bahçesi ruhun şad ola,