3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
3605
Okunma

dağların ardı yaslı
dönülmez yollardasın
kızıl bir nehir geçiyor ömrümüzden
geçit vermiyor vuslata diyarbekir kalesi
sen giderken ben iki aylık idim
adım soğuk kış gecelerinde artık yetim
hoşçakal yiğit babam
adın yazılacak mustafa kemaller gibi mücevher taşlara
bahar gelecek kanatlanacak yüreğim bakma gözüm yaşlara
nice canlar fedadır bu yola baş koyanlara
mahşer günü elbet buluşulacak
gül dalında hezeran avazında
şebnemler sensiz düştü sabahın aydınlığına
hoşçakal yiğit babam
zakkum çiçekleri açtı bu sevdanın ağıtlı kantlarında
yarım bir kadın mimoza çiçekli kavuşulmayan aşklarda
söz hükümsüz kaldı sevda yarım
savruldu güller diclenin har sularında
en büyük aşklardır kavuşulmayan
kerem gibi kül ırmaklarda anılar har olmuş yanmakta
aslı külünden vuslatı tutuşturmakta
yiğitcan can veriyor kor ırmaklarda
mertliğin yiğitliğin cesaretin adı sensin
hoşçakal yiğit babam
kavuşulur elbet bir gün
tufan kopunca mahşerde gül ağacı altında
hoşçakal yarım kalmış aşkların mimoza baharlarından
hoşçakal yiğit komutan
SUR ŞEHİDİ MERSİNLİ PİYADE YÜZBAŞI YİĞİTCAN ÇİĞA’ya ithaf edilmiştir..
5.0
100% (2)