1
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1100
Okunma

Gözlerinin kırık kırgın sularında taşlanan
Heyzabûn’a de ki
Paslı bir kargı ucuna geçirdim
Birindâr ömrümün üzerine el basarak
Ettiğim yeminimi
Avuçlarıma akıtıp kör ettim
Efsânına perde çeken gözlerimi
Ki
Sen
Darağacını muska kâbilinden asıp boynuma
İçirip firkâtin ahını
Vuslâtın andını
İç kanamalı kelimelerimin
Sol sapağına
Yüreğinin parmak izine
Imbât imdât sürdüğüm son nefesim
Hükümsüzdür
Mısralarımın rutubetli koğuşlarına sürgülediğim
Tüm deli bozuk sevmelerim
Al kalemi
Bu sevdânın başı için
Yargıla beni
Oyyy benim Kerbelâ Yüreklim
Sevdâsı
Adressiz bir anız yangının
Alz alaz çakımına kurban
Alfabesi sessiz Şiirim
Neyleyim
Neyleyim ki
Sevenin sevdiğiyle yoğrulduğu
Kavrulduğu bir Aşk oyununa
Sadece alkış tutabilen
Zavallı şakşakçı izleyicileriyiz Biz
Ne
Başrol giyinebiliriz bu sahnede
Tüm sevda repliklerini
Sayfa sayfa ezberleyerek
Ne ki
Başroldeki sevdiceğimizin omuz dibinde
Şamar yiyen bir figürân olabiliriz
Elimizde kalem kağıt
Bir kaç yaldırak kelime
Bir kaç kaypak kapkaç tümlenemeyen tümce
Dilimizde burnu sümüklü şiirlerimiz
Gideriz
Taşınırız
Kirasını ödeyemediğimiz gönüllerden bir yağmur vakti
Bir gurûb vakti
Bir şafak vakti
Toplayarak
Dağılan uzuvlarımızı duvardan
Masadan
Kapıdan
Paspas altına bırakarak dilimizi
Gideriz Sevdiğim
Gideriz işte