5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1386
Okunma
Ense köküne kanca takılmış
Çöküyor üstüne, gök misali tavan
İntiharını bekleyen bir adam
Tüm umutları yıkılmış, yakılmış, viran
Bir umut ol; ya Mevla’m
İnsanlığın istediği bir yudum su
Sarmış vücudu ceberut bir uyku
Uzanırken bir el, kırılır kol
Cehresi kesik sonu olmayan yol
Huzura ışık ol; ya Mevla’m.
Maskenin atında tanıyamadık
Başı eğik, boş katırlar çekiyor kervanı
Gök gürülder… Sular bulanık
Hatırlatır toprağın bağrında yatanı
Derde deva ol; ya Mevla’m
Vakit daraldı, yardım eli uzana
Kayıp erdem’e yol aranır
O yol ki; şakak vaktine düşürür ışık
Çıkmıştır gıybet fizana...fizana
katre… katre yol göster bize; ya Mevla’m
Çizilir göğün damarında Samanyolu
Kırılır çehresinde güneşin gölgesi
Nefes kesilmeden hak olan doğru yolu
Vurulurken mühür insanlığın sinesine
Hak olanı göster; insanlık adına, ya Mevla’m.