Gülay’ın Lale’si, selam göndermiş
Aldım kabul ettim, özeldir Lâle
Mevlâ’m da; çok ayrı, güzellik vermiş
Derim, Allâh için, güzeldir Lâle

Sarısı, moru var, bak desen desen
Morlu, beyazını, hele bir görsen
Kırmızı beyaza, bayrağım dersen
Yanık bir türküdür, gazeldir Lâle

Bir dönem coşturup, şiir yazdıran
Aşık usandıran, candan bezdiren
Nedim’i del’eden, damda gezdiren
Sanki renk cümbüşü, hazaldır Lâle

O Şehr-i İstanbul, onunla dolmuş
Öylesi hoştur ki, seveni bolmuş
Sultana, Ece’ye, baş tacı olmuş
Bu günlük değildir, ezeldir Lâle

Bir devre de adın, vermiştir yani
Saltanat ve görkem, genel bir kanı
Lâle’nin tersi de, çok hoştur hani
Kokusuyla san ki, nazaldır Lâle

Vazgeçilmezidir, bahçenin, parkın
Diğer çiçeklerden, bellidir farkın
Seviyor bak GÜLAY, olmasın korkun
Gönüle dokunan, izeldir Lâle

Bir fasıl geçelim, tamburla ney’le
Emirgana git bak, sanırsın yayla
Lüzumsuz kandırma, gerçeği söyle
Sevildiğin anlar, sezaldır Lâle

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

GAZEL: Divan edebiyatının bir nazım türü
EZEL: Başlangıcı olmayan, zaman
NAZAL: Genizle ilgili, hayvanların koku alma duyusu ile ilgili olan
İZEL: Yaptıkları ile, eliyle iz bırakan
SEZAL: Sezgili kimse