Cennet’i âlâ dan çıkıp da geldi
Kadın bir efsane, kadın anadır
Adem de kendini onunla buldu
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Ona kıymet olmaz dünyanın malı
Dört mevsim solmayan gül açar dalı
Lebinden dökülen aratmaz balı
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Aksa da gözünden kan revan yaşı
Dik duruşludur o eğilmez başı
Sevgi doğurmaktır bütün telaşı
Kadın bir efsane, kadın anadır .

Gülüşü servettir bakışı huzur
Göğsünde cehennem ateşi soğur
Onunla manalı şan şöhret onur
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Kimine sevgili kimine bacı
Her iki halde de başların tacı
Gönül yarasının o dur ilacı
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Kerem’e Aslı’dır Mecnuna Leyla
Ferhat’ta dağları delen vaveyla
Zemheride güneş, Temmuzda yayla
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Doğurur bebeğin sallar beşiği
Onunla şen olur evin eşiği
Gözünden alırsın her dem ışığı
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Kimse ulaşamaz onun gücüne
Taçlar takılmalı sırma saçına
Cennet serilmiştir ayak ucuna
Kadın bir efsane kadın anadır.

Kuru yere çiçek eker gül saçar
Nice sevdalara aşk’a yol açar
Yavrusu uğruna serinden geçer
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Bazen açılara düşer gark olur
Bazen değirmende dönen çark olur
Güzellikte onun farkı fark olur
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Arasan dünyayı bulunmaz eşi
Gönül ocağında sevda ateşi
Gecenin mehtabı Seher güneşi
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Bağda gül gibidir bahçede bülbül
Ona gıpta eder Lale ve Sümbül
Onsuz harabeye döner her gönül
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Gölde yüzen anaç turnaya benzer
Şeker şerbet döken kurnaya benzer
Tuba ağacında hurmaya benzer
Kadın bir efsane, kadın anadır.

Leylican kadının bulunmaz dengi
Sevdiği uğruna tükenmez cengi
Sarraf taşı gibi onun mihengi
Kadın bir efsane, kadın anadır.
*
Leylican & Leyla Yıldırım.