4
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
919
Okunma
Doğarken dilemiştik güvercin olamadık
Şahlanırken bacağı kırılmış doru atız
Göğsümüzde yer yoktur barışla dolamadık
Gözlerine kin ekmiş birer kirli suratız.
Ne kadar yakışırdı bize çocuksu gülüş
Sinemizin tahtına küt dikenli güllü düş.
Sevgi ile kalbimiz birbirinden davacı
Bu dava ölene dek sürecektir besbelli
Merhametsiz bir kalpten insan çekerken acı
Riyakâr diye suçlar kalp sevdayı temelli.
Hep mağlup edecektir anla yapılan dövüş
Ne kadar genciz desek inkâr eder görünüş.
Kor ateşe düşmeyen yanmayı bilemez ki
Od içine düşmüşüz acep bizi kim anlar
Geçmişini unutan sabilik dilemez ki
Geriye adım atmaz geçip giden zamanlar.
Çocukça hayallere olur mu geri dönüş
Elmasa çevrilir mi kararıp kalan gümüş?
Hangi şair konuşur kader öyle yazmazsa
Şiirsiz geçilmeyen bir yürek arıyoruz
Safiyane su için kalem kuyu kazmazsa
Yanmadan kül bulmaya toprağı karıyoruz.
Halimizi bilmeyen kelam olmaz mı rüküş
Sevgiyi yudumlarsa hayat olmaz mı cümbüş?
5.0
100% (11)