10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1208
Okunma

dudakları bir ömrün
kurumuş gül tarlası
kırmızısı gece çalınmış
dilber salonun perde tülü
ah nasıl çekilir gece
sokaklara mor tükürür
içinden çıkılmaz üstelik
Azrail kınadı ıslak yağmur
önce kaldırıma düşsen
senden sonra ben ölmem
asırlar önce yola çıkan
rengi bahar dengi tepegöz
salyası bulaşmış itlerin
kaldırım taşlarını parçalar
tecritte kuduran militan
cehennemi öfkesi sarar
bedeni yalnızlık safhası
yaftası hoş boynumda boş
darağacına asılı karanfil
kendimden kurtulsam
avluda dut ağacı kadar
düşlerimde salkım saçak
eski ve yırtık urbaların
toz bezi yapıldığı illerde
hayat şırfıntı süpürge sapı
bak kara deliğin sinesinde
katiller emziren şiddet
yüzümüze çarpan olaylar zinciri
kahpelik şüphe denen yurt
tuttuğunuzu atın içeri
kurdun ana vatanında
yeni bir doğuşun peşindeyim
sonsuzluk oluşun