3
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1763
Okunma

Gülünce sen
İnkâr ederdi
Rahminde döllediği tohumu toprak
Öksüz kalırdı
Ağzı süt kokan
Cam güzeli Beyaz Frezyam
Takvimini şaşırmış mevsimlere düşerdi bahar
Ki
Gözlerimin saçaklarında
Muhâcir
Gözü yaşlı bir avuç serçe
Gülünce sen
Yağmur divâna dururdu saçlarımda
Eleğimsağmalar sinemde el pençe
Hangi iklimin çocuğusun sen
Saçlarını sağa sola yatıran
İmbât İmbât deli dalgakıran
Şakaklarını Kırç’a bulayan Gündoğusu
Dudaklarına bereket duâsı çiyler düşüren Keşişleme
Ensenden süzülen çılgın Kırkikindi
Kaç muhacir mevsim
Mesken tuttu da konakladı
Tırnaklarımla çizdiğim haritasında sinenin
En’derûnunda avaz avaz bir sükût-u aşk
Dağları sarpa sarpa dolanan
Kekik Fesleğen kokusu avuçlarında
Kara Saganlar
Toygarlar
Tırmaşıklar
Kiraz ve Sıvacı kuşları
Ve
İlle de Şakraklar
İlle de Şakraklar
Havalanır yüzünün göklerinde taklabân
Hangi coğrafyadan yol bulur tâcir kervanların
Ki
Haczeder
Darası alınmamış
Mihenge vurulmamış bendeki ederini
Kaç takvimde seyre durdun
Sergüzeşt-i ömrünü
Yine de
Üstün başın
Dizleri elleri sokak yaralı
Hayta
Şımarık uslanmazlık
Dört bir yanı ıssızlıkla çevrili
Yediveren yanlızlık