9
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
2813
Okunma

Benim hayatım işte garip ;
Üzüntülü günlerden kalan
Bir çile yün ;
Üzüntünün yumağı...işte
Gözlerimden hep aktı ...
Hüznün kreması
Yumurtanın akına bulaşmış
Gözlerim ...
Ne yapsam kurtulamadım
Bir tek bana mı yakıştı...?
Böğürtlenli kışın bastırışı
"Yaza" bir adım kala...
Seslendi ; birisi ....
Rüzgarın uğultusuyla,
Yankı yaparak geliyordu sesi...
"Yeşil mantolu " kız dedi ...
Etrafıma baktım ki benden başka
Kimsecikler, yoktu ...
Gözlerimi, gözlerine diktim...
Tir tir titriyordu, soğuktan donmak üzereydi...
Beni birazcık ısıt diyordu...
Gerçekten hava çok soğuktu...
Yeşil mantom, zaten bana büyüktü
Kim bilir kimindi ?
Bir ölünün bile olabilirdi ...
Ancak; çok yeniydi ...
Bizim o kadar paramız hiç olmadı...
Uzaktan işaret ettim ...
Gel hadi ... yanıma...
Birden geldi yanıma
Cılız bir şeydi...
Benden sadece dört yaş büyükmüş...
Bütün sıcaklığımla sarıldım ...
Ne yapsam ısınmıyordu...
Beni de titretmeye başladı...
Çok az param vardı ...
Onuda paketlerini taşımasına,
Yardım ettiğim yaşlı bir teyze verdi...
Almak istememiştim de zorla verdi...
O parayla iki çay içebilirdik sadece...
Az ilerde ki kahvehaneye girdik...
İçerisi sımsıcaktı...
Biraz sonra " yeşil mantomun" içinden çıktı
Ve içtik çaylarımızı ...
İçimizde ısındı...
Dışarıdaki kar boranlı tipiye dönüştü...
Evlerimize gitmemize imkan yoktu...işte ...
Yaza bir adım kala böğürtlenli kışın bastırışı garipti...
Yıllar sonra acısını yaşayacağım
Bir olaya tanıklık edecekti...
Hüznün kreması gözlerimden akacaktı...
Bana kalan o günlerden sadece
Acı hüzünlü buruk bir gülümseme sadece
Üzüntünün yumağı işte....
Aslı Gül