Yastık diye başını ateşe dayayan, yatak diye yılanların üzerine yatan bir adam, emniyet ettiği bir dostundan, düşmanlık sezen bir adamdan daha rahat uyur. BEYDEBA
Paylaş
Milletvekilliği sırasında kravat takmadığı için uyarı almıştır, uyarıları dikkate alınmayınca genel kurula girişi yasaklanmıştır. Bu kez beline bağladığı kravatla içeri girmiş, yakasına takması gerektiğini söyleyenlere ise, “Kanunda nereye takılacağı belli değil. İstediğim gibi takarım” demiştir.
--- Bir Serdengeçti klasiği :
Osman Yüksel milletvekili olduğu dönemlerde bir mesele ile alakalı meclis kürsüsünde konuşurken CHP milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak protesto eder ve konuşmasını engellemeye çalışırlar. Bunun üzerine Osman Yüksel SERDENGEÇTİ” Bu meclisin yarısı hıyar.”deyip kürsüden iner. Bunun üzerine CHP’li vekiller meclisin şahs-ı manevisine hakaret söz konusudur. Lütfen sözünü geri al, diye itirazda bulunurlar. Bunun üzerine Serdengeçti yeniden kürsüye gelip şöyle der:
-Tamam sözümü geri alıyorum. Bu meclisin yarısı hıyar değil.
--- Kalabalık bir yürüyüşün ardından tutuklanırlar. Siyasi Şube Müdürü sert ve asabi bir şekilde Serdengeçti’nin her cümlesi için ayrı bir zabıt tutturuyor, mühür v.s. Serdengeçti, adamın haline gülmeye başlıyor. O : - Ne gülüyorsun be! Burada komedi mi oynuyoruz, deyince Serdengeçti: - Ben ileride bu olayın romanını yazacağım. Sizin tipinizi bu olayın kahramanı olarak tesbit ettim. Romana çok uyuyorsunuz, onun için sevincimden gülüyorum, diyor. Tabi ki adam daha da zıvanadan çıkıyor.
Nazım Hikmet adlı Komüniste o kadar mesaj yazılıyor da ömrünü milleti için hapishanelerde çürütmüş bu vatansever için niçin mesaj yazılmıyor? İyiyi kötüyü takdir etmeyene Cenab-ı Hak doğru yolu ilham etmez.
Osman Yüksel Serdengeçti'nin mücadele ettiği adamlarla şimdi bazı milliyetçi geçinen kişiler kolkola geziyorlar. Dava önderimizdir. Cenab-ı Hak gani gani rahmet eylesin. Onu bir şiiriyle hatırlayalım:
Ayasofya
Ey İslam'ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya! Şerefelerinde fethin, Fatih'in şerefi, Işıl ışıl yanan muhteşem mabet!... Neden böyle bomboş, neden böyle bir hoşsun?
Hani minarelerinden göklere yükselen, Ta maveradan gelen ezanlar?... Hani o ilahi devir, ilahi nizamlar?...
Ayasofya ses vermiyor, Ayasofya bir hoş, Ayasofya bomboş!...
Hani nerede? Şu muhteşem minberde, Binlerce erin baş koyduğu şu temiz yerde, Şimdi hangi kirli ayaklar dolaşıyor?...
Ayasofya! Ayasofya!...Seni bu hale koyan kim? Seni çırılçıplak soyan kim?!...
Fethin, Fatih'in mabedinden kitab-ı mübini, Bu ulu dini kaldıran kim? Dinimize, imanımıza saldıran kim? Mabedimin göğsüne uzanan namahrem eli, Kimin elidir?!... Söyle Ayasofya, söyle. Seni puthane yapan hangi delidir?!...
Elleri kurusun, dilleri kurusun! Ayasofya! Ayasofya! Seni bu hale koyan kim? Seni çırılçıplak soyan kim?!...
Ayasofya, Ey muhteşem mabet; Gel etme, Bizi terketme!... Bizler, Fatih'in torunları, yakında putları devirip, Yine seni camiye çevireceğiz...
Dindaşlarımızla, Kanlı göz yaşlarımızla, Abdest alarak secdelere kapanacağız, Tekbir ve tehlil sadalarıboş kubbelerini yeniden dolduracak İkinci bir fetih olacak, Ezanlar bu fethin ilanını, Ozanlar destanını yazacaklar...
Putperest Roma'ya yeni bir mezar kazacaklar, sessiz ve öksüz minarelerinden yükselen ezan sesleri fezaları yeniden inletecek! Şerefelerin yine Allah'ın ve O'nun sevgili peygamberi Hz. Muhammed'in aşkına, şerefine ışıl ışıl yanacak; bütün cihan Fatih Sultan Mehmed Han dirildi sanacak!...
Bu olacak Ayasofya, Bu muhakkak olacak... İkinci bir fetih, yine bir ba'sü ba'delmevt... Bugünler belki yarın, belki yarından da yakındır, Ayasofya, belki yarından da yakın!...
En Önemli Türk düşünürlerinden çıkardığı serdengeçti dergisiyle özdeşleşmiş milliyetçi tabanın ana hatlarını belirleyen isim o kadar ki çıkardığı dergi basılmadan içindeki İsmet inönü hükümetinin aykırı bulduğu şeylerinin ifadesini vermeye giden kimse önemli ve önemi anlaşılamamış kimse
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
Ve bir kaç Serdengeçti anısı:
Milletvekilliği sırasında kravat takmadığı için uyarı almıştır, uyarıları dikkate alınmayınca genel kurula girişi yasaklanmıştır. Bu kez beline bağladığı kravatla içeri girmiş, yakasına takması gerektiğini söyleyenlere ise, “Kanunda nereye takılacağı belli değil. İstediğim gibi takarım” demiştir.
---
Bir Serdengeçti klasiği :
Osman Yüksel milletvekili olduğu dönemlerde bir mesele ile alakalı meclis kürsüsünde konuşurken CHP milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak protesto eder ve konuşmasını engellemeye çalışırlar. Bunun üzerine Osman Yüksel SERDENGEÇTİ” Bu meclisin yarısı hıyar.”deyip kürsüden iner. Bunun üzerine CHP’li vekiller meclisin şahs-ı manevisine hakaret söz konusudur. Lütfen sözünü geri al, diye itirazda bulunurlar. Bunun üzerine Serdengeçti yeniden kürsüye gelip şöyle der:
-Tamam sözümü geri alıyorum. Bu meclisin yarısı hıyar değil.
---
Kalabalık bir yürüyüşün ardından tutuklanırlar. Siyasi Şube Müdürü sert ve asabi bir şekilde Serdengeçti’nin her cümlesi için ayrı bir zabıt tutturuyor, mühür v.s. Serdengeçti, adamın haline gülmeye başlıyor. O :
- Ne gülüyorsun be! Burada komedi mi oynuyoruz, deyince Serdengeçti:
- Ben ileride bu olayın romanını yazacağım. Sizin tipinizi bu olayın kahramanı olarak tesbit ettim. Romana çok uyuyorsunuz, onun için sevincimden gülüyorum, diyor. Tabi ki adam daha da zıvanadan çıkıyor.