Aşklar, ovaları kaplamış olan muazzam ordulara benzer... Daha dün, bütün ihtişamı ile orada iken, bugün ararız, yerinde yeller eser. MONTHERLANT
Paylaş
türkiyenin geneline bakıldığında hiç bir fen-edb fakültesinin türk dili ve edb bölümünde ve yine eğitim fakültelerinin edb öğretmenliği bölümünde sol görüşe dayalı bir eğitim politikası göremezsin...
muhafazakar ve milliyetçi diyorsun evet yanlış bir tespit değildir bu nasıl olmayacaksın? yıllarca kültürünün eğitimini alıyorsun, türklüğünün bilincine varıyorsun, sanatını, kültürünü, edebiyatını, gelenek, görenek, inanış biçimini ve değer yargılarını öğreniyorsun
bizim bölümde komik bir anekdot daimi olarak işler
şöyledir:
kabemiz: moğolistan/ ulanbatur peygamberimiz: oğuz kağan kutsal içeceğimiz: kımız varolsun at, avrat, silah
bu işin esprisi tabi ki ancak yine de mutlaka doğruluk payı vardır:)
ayrıca vatanına, milletine, kimliğine ve kültürüne bağlı olmak kötü bir şey midir? yabancı branşlarda bunun olmaması doğaldır adı üstünde yabancı dil:) ana dilimiz değil...
ama tabi ki kişinin milliyetçi ve muhafazakar olması başka kültürleri, başka değerleri vs yadırgama ve yargılama hakkı vermez ona. edebiyat öğretmeni araştırmalıdır. türk edeiyatının olduğu kadar başka ülkelerin edebiyatının bilgisine vakıf olmalıdır görüşü ne olursa olsun tüm ideolojilere ait kitapları, kaynakları değerlendirmelidir ben en azından şahsım adına böyle davranmaya çalışıyorum
madem bu site bi edebiyat sitesi madem bu sitede bir sürü edebiyat hocası var öyle ise kafama takılan bi soru soraym. neden edebiyat öğretmenleri çk muhafazakar ve milliyetçi. mübarekler sanki edebiyat öğretmenleri değil milli güvenlik dersi hocaları. mesala yabanı dil öğretmenlerinde bu srun yok.
Sözcük yapısı incelemesi ile ilgili kök üzerine öncelikle yapım ekinin sonra çekim ekinin geleceğini ve bunun bir Türk Dili kuralı olduğunu, her ne sebeple olursa olsun aksi ve keyfi bir uygulama yapılamayacağı aksi halde kendi dilimize sahip çıkmadığımız ve Türk Edebiyatı adına ciddi bir hataya sebep olacağımızı Sayın öğretmenlerimizde teyid ederlerse mutlu olurum.
edebiyat öğretmenine aslında belirli günler, haftalar, yarışmalar, törenler, yazılılar sözlüler yüklemek yerine, dersin içeriğinde, işleşinde, süresi konusunda düzenlemeler yapılmalı bence.
edebiyat, güzel sanatların bir dalı olduğu halde belli bir planda, saçma sapan amaçlarla işlevine uymaz hale getirilmiş.
bana göre edebiyat dersleri, sanat olarak düşünülüp düzenlenmelidir. tabi ki iş bununla bitmiyor, çünkü böylesi bir dersi vermek için ona göre yönelendirilmiş öğrenciler olması lazım :(
ben de edebiyat öğretmeniyim, istanbulda çalıştığım bu 1 yılda, mesleğimden soğudum.
en kötü yanı nedir biliyor musunuz? tüm belirli gün ve haftalar programını siz düzenlemek zorundasınızdır... 29 ekim biter ohhh demeden 10 kasm başlar kafanızı kaldırmadan 24 kasım başlar... hiç biri bitmez... yorgunluk... yorgunluk.. yorgunluk...
benim için dikenli bir güldü dikeni gramerdi hedefim iken dikeni yüzünden vazgeçtim ne bileyim bu dil bilgisini burnumda bitecek sosyal bilgiler öğretmeniydim ama dil bilgisi dersi bizde de çoktu yan alan türkçe öğretmenliğiydi o zaman dil bilgisi sorununa takmasam şimdi edebiyat daha çok besleyecekti beni
:) hep bir koşturmaca halinde olsak da öğretmenlik güzel bir meslek...sen de öğrencilerinle yorgunluğunu unutuyorsundur.biraz afacan tiplere benzeseler de(fotoları vardı) çoğu zaman bunlar daha çocuk deyip geçiyoruz işte... sana işinde sabır ve başarı diliyorum.
türkçe daha rahat... en azından elinizde bir klavuz kitabınız var adım adım sizi yönlendren... mutlaka her etkinliğin yetiştirilmesi imkansızdır ancak siz seçebilirsiniz içinden uygun olanları... biz de öyle bir kitap yok ama var olduğu söyleniyor:) kutsal kitap gibi arıyoruz ama bulamadık henüz:) çok zorlanıyorum kaldı ki bir de ticaret lisesinde göre yapıyorum... çocuklar mesleki eğitime yöneldikleri için edb mış mat miş pek umursamıyorlar... hem onlardan kaynaklı hem kendimden kaynaklı olarak dediğim gibi aşırı zaman sorunu yaşıyorum... bence türkçe daha keyifli... en azından öğretmeni sveip sayan bir kitleye hitap ediyorsun... sevgili sahra bence de sen bunun keyfini çıkar:)
bu konuda seni anlıyorum ancak dediğim gibi edebiyat öğretmenliği hiç yapmadım sayılır.türkçe öğretmeni olarak atandım.metinle ilgili verilen sorular o kadar anlamsız ve basit geliyordu ki, işte bu sırada bocaladığımı ve soruların çoğunu atladığımı söyleyebilirim.zamanla türkçe öğretmenliğine alıştım ve bu böyle devam etti. şu an senin çektiğin sıkıntıları türkçe dersinde ben de çekiyorum.etkinliklerin hepsini yetiştirmem imkânsız oluyor.genelde 2 ya da 3 hafta geride kalıyorum.öğrenci merkezli eğitim tam olarak oturmadığı için, eksiklikleri öğrencilerin araştırmalarına bırakamıyorum.düşe kalka dönemi bitiriyoruz işte...bir de biliyorsun e- okul çıktı.işimiz zor aysegulguncan...ama edebiyat öğretmeni olmak güzel bir duygu...keyfini çıkar.
konu çok zaman kısıtlı... yani vermen gereken herşeyi verebiliyor musun? ben plana uyduğumda tatmin olmuyorum verdiklermden uymadığımda ise çok geç kalıyorum konu yetişmiyor bunu demek istemiştim...
hep olmak istemişimdir.. onun için alan dahi değiştirmeyi göze almıştım ki son anda vazgeçtiğim ama tüm edebiyatçıların önünde saygı ile eğildiğim en sevdiğim dersin hocası..
en zor olanı kağıt okumaktır... matematik gibi sonuca bakılmadığı için oku babam oku... anlatım bozukluğu oku,noktalamaya dikkat edilmişmi oku,imla nasıl oku:( öffffffff...
ben.. bu bir derinliktir.... edebiyat ucu bucağı belirsiz bir kuyu gibidir ve insanı zenginleştirir... herşeyi anlatmak istersiniz öğrendiğiniz,okuduğunuz, yaşadığınız herşeyi... ne zaman müsaittir ne ergen gençlerin beyni buna anlayacak kapasitededir... edebiyat öğretmeni hayal kırıklığına mahkumdur...
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
ileride ne olacaksın diye sorduklarında
sanırım halasından etkilenmiş olacak
-BEBEDİYAT ÖĞRETMENİ
derdi
aklıma o geldi
çocuklar tarafından yanlış telaffuz edilen mesleklerden biri