Bir iyiliği yapan değil, iyiliği gören hatırlamalıdır. cicero

NEDİR?

48.176 terim terim kayıtlı.

Çile

Çile sizce ne anlama geliyor yada size neyi çağrıştırıyor?
Çile terimi Banu Kalyoncu tarafından 11.2.2007 tarihinde ekledi.
Çile şiirleri Çile kitabı

Yorumlar
Şaban Aktaş (Homerotik)
3 Şubat 2008 Pazar 21:18:16
Çilemek eyleminden üçüncü tekil kişiye göre emir!Yağmur çiliyor.Bu da bir anlam değil mi?
ezom
12 Eylül 2007 Çarşamba 10:58:51

çile..cıkmaz sokaklar..
micingirt
8 Eylül 2007 Cumartesi 18:03:10
Çile

Kalbe inen gözyaşlarım katığım, tartışmasız en dertli yaratığım. Ö.E.Micingirt
esra1993ttnet
25 Mayıs 2007 Cuma 12:57:30
tüm zamanımı çalan beni hergün birkez daha öldüren...
esra1993ttnet
25 Mayıs 2007 Cuma 12:57:01
tüm zamanımı çalan beni günden güne birkez daha öldüren...
Daglar
23 Nisan 2007 Pazartesi 03:34:12
Çekmediğim dertler çile kalmadı.Mavi yeşil kırmızı istediğim çileyi çekerim o anki ruh halime kalmış.(sarkı sözü İbrahim Tatlıses)
cicikiz
19 Şubat 2007 Pazartesi 13:24:22
zamanımı gözyaşlarımla geçirmeme sebep olan...
DemAN
18 Şubat 2007 Pazar 20:51:26
Dervişlerin manevi yetkinliğe ulaşmak için az yemek ve uykuyla yetindikleri dönem.
Zahmet, sıkıntı.

Çileli yılarım ? oldu.
ballevent
18 Şubat 2007 Pazar 14:36:16
çile...
Küçük Emrah'ı da çağrıştırıyor

Abi benim hiç sıcak bir yuvam olmadı:(((((((((
ballevent
18 Şubat 2007 Pazar 14:30:06
çile NECİP USTA demek değil midir???

ÇİLE..
Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı

Ateşten zehrini tattım bu okun,
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un,
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı

Bir bardak su gibi çalkalandı dünya;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikat, al sana rüya!
İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye

Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor;
Makâni bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kainat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe,
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.

Niçin küçülüyor eşya uzakta?
Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
Zamanın raksı ne bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu ögrensem asıl?

Bir fikir ki sıcak yarad kezzap,
Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
Selam sana haşmetli azap;
Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.

Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci gök, esrarını aç!
Annemin duası, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

Uyku, katillerin bile çeşmesi;
Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
Teselli pınarı, sabır memesi;
Size şerbet, bana kum dolu çanak.

Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
Sırrını ararken patlayan gülle?
Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
Karınca sarayı, kupkuru kelle...

Akrep nokta nokta ruhumu sokmus,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.

Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık.
Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi ışık.

Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
Bir zehir kıymak gibi, beynimde.

Lugat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvaplarım, tutun elimden;
Aynalar söyleyin bana, ben kimim?

Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
Belâ mimarının seçtiği arsa;
Hayattan mühacir; eşyadan öksüz?

Ben ki, toz kanatıi bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerrecigim ki, Arş'a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!

Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
İçimdeki kadar iniş ve çıkış.

Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmis zamanın, hem geleceğin.

Açıl susam, açıl! Açıldı kapı;
Atlas sedirinde mavera dede.
Yandı sırça saray, ilahi yapı,
Binbir avizeyle uçsuz maddede.

Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
Içiçe mimari, içiçe benlik;
Bildim seni ey Rab, bilinmez bilinmez meşhur!

Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
Suda bir gizli yol, pırılıtılı iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.

Kaçır beni ahenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkarlıkta.

Öteler öteler, gayemin malı;
Mesafe ekinim, zaman madenim.
Gökte saman yolu benim olmalı;
Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak...

NECİP FAZIL KISAKÜREK
FATOŞ
18 Şubat 2007 Pazar 01:55:33
çile...

bazen yarattığımız bile bile
bazen yaratılan engel olamadan
Banu Kalyoncu
17 Şubat 2007 Cumartesi 19:12:45
çekmedik çilem kalmadı diye ibrahim tatlıses şarkısı mutlaka vardır:)))
çilelerin çocuğu misali :)))
F.S.M
17 Şubat 2007 Cumartesi 17:32:29
cekmem gerek
cekince söylesem daha inandirici olur
ben simdi cekmeye gidiiyorum
sonra cevabiyla dönerim
......f.s.m
karya
17 Şubat 2007 Cumartesi 15:33:05
hüznün arabesk hali

yani bugünlerde :))
aynur soysal kumcu
17 Şubat 2007 Cumartesi 11:16:21
necip fazık kısakürek çile kitabı aklıma geldi..
Dilse
17 Şubat 2007 Cumartesi 01:17:05
çile yolu...
Dilse
17 Şubat 2007 Cumartesi 01:11:40
her çileye giren her türlü iplik :))
Dilse
17 Şubat 2007 Cumartesi 01:10:06
çile; bülbülüm çile :)
yaprak kıpırtısı
16 Şubat 2007 Cuma 21:33:56
İnsanın olgunlaşmasındaki tuz biberdir
Banu Kalyoncu
15 Şubat 2007 Perşembe 18:33:34
kaçamadığımız bazen üstümüzden atamadığımız bir durum :)
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL