İçine doğduğu dünyanın kurumlarıyla bağdaşmayı öğrenemeyen, iletişimsizliğin karanlığında yaşayan on altı yaşındaki bir genç kızın öyküsü...
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim, deliliğin, resmi tanımıyla akıl hastalığının öyküsü: Deborah kimlik kavramını yitirip içine kapanmış, zengin düşlemi ve mizah duygusuyla yarattığı kendi düşsel dünyasına sığınmıştır. İki dünyanın çatışmaya başlaması, Deborah`ın akıl hastanesine "düşme"sine neden olur. Bundan sonra hastaneleri, doktorları vb. kurumlarıyla toplumun "kurtarma operasyonu" başlar.
Greenberg`in kendi yaşamından yola çıkarak yazdığı bu
kitap, "akıl hastalarının gizleri" üzerine pek çok ipucu taşırken, toplumun yerleşik değer yargılarına çarpıcı bir eleştiri de getiriyor, böylece normal kavramını sorgulamaya götürüyor bizi.
Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben.
hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim.
ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim.
sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim.
sana sundugum tek gerçeklik savaşım.
ve sağlıklı olmak, gücünün yettigi kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir.
ben yalan seyleri vadetmem hiç.
kusursuz güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır.üstelik böyle bir dünya cok can sıkıcı bir yer olur!"
Güclu bir anlatimi var. Psikolojik tahliller muazzam. Ayrıca Kitabın ismi oldukca anlamlı ve carpıcı.