Şah ve Sultan

Tarihi ve dini motifli romanlar toplumsal ve düşünsel gelişimin önündeki en büyük engel.Keşke okumasaydım dediğim yazarlar arasında kendisi. tavsiye etmem. konuları az çok hatırlıyorum, ilk okumaya başladığınızda aaa ne güzel bir roman izlenimi verse de boşverin.. beyaz diş'i okuyun daha iyi..

İskender Pala nın diğer kitapları gibi muhteşem bir eser tarih,edebiyat, aşk iç içe sürükleyici. Alevi sünni tartışması da her iki tarafı bir araya toplamış kesinlikle alevileri
aşağıladığını düşünmüyorum, toplum olarak artık hepimizin bir olduğunu kabul etmeliyiz.

Mifrit Fetullahçı eskisi, son hali hangi dön baba dönelim koordiedir,bilmiyorum.

Bildiklerim: irtica yüzünden ordudan atılan Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanı olması, iflah olmaz bir sünni mezhepçisi faşist olması, romanında bu ahmak mezhepçiliğini Alevi- Kzıılbaşlara ettiği hakaretlerle ortaya dökmesi.

Bir de Balyoz tertibinin mucidi Baransu hainine "valiz"in tedarik edicisi, gizli tanıklığı olduğu da rivayettir.

Orhan Pamuk, Elif Şafak, ve bu malum şahıs küfür ve fitne romanı yazacılardır.

Kurban olsunlar yazarlığa...

İskender Pala, dünya çapında başarıyı yakalamış ender kişiliklerden. Yazdıklarını sadece okumakla kalmıyor, yaşıyorsunuz, öğreniyorsunuz, zevk alıyorsunuz.
Bilgiye ilham ve aşk karışınca böyle güzel oluyor demek.

bir tarihi anlatan roman vazmak bir polisiye roman yazmaktan çok daha zordur bu zor işleri başaranlar ise azdır
polisiye bir roman yazarken hayalinizdekileri yazıp kurgulayabilirsiniz ama siz bir tarihi anlatan roman yazacaksanız gerçekliği olması lazım sayın iskender pala ise bize bir tarih romanı böyle yazılır diyor bu kitabı okuyun okutun...

dil ve tarih akıcılık

ortalama bir kitap..

başlarda hoşuma gitmişti ama ortalara doğru sıkmaya başladı

Beni fazlasıyla etkileyen İskender Pala'nın en iyi kitaplarından...

Merdüm-i dideme bilmem ne füsun etti felek
Giryemi füzun eşkımı hun etti felek
Şirler pençe-i kahrımda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek

Yavuz Sultan Selim.

................Yazar bütün kitaplarında olduğu gibi aşkı,kitapta ki cümlelerin her hecesine ve her hecenin anahtarını da bir birinin içine gizlemiş...Aşkı imkansızlaştıran etkenleri ön planda tutarak inci tanesi şiirler dökülmüş şah ve sultandan.....
Yazarın bürün romanları okunmalı....
Yüreğine sağlık İskender Pala.....
Kaleme bereket...

Çok fazla etkisinde kaldoğım ,taçlıyı ve can 'ı arama çabasını arattıran bir kitaptı..sevginin tarifleri harika idi...bitmeseydi .

Bu kitabı 2 bölümde değerlendirdim

1. Bölüm ...
Şah İktidar hırsına kapılan biri bunun için muhalif olmasın diye öz yiğeni kamber canı kısırlaştırıp 10 bin Sünniyi kaynar yağ kazanlarına atıp öldüren bir kan içici olarak veriliyor buna karşılık Sultan selimi ise ilk başlardan itibaren yazarın evliya gibi gösterme çabaları göze çarpıyor bunun içinde selimin iktidara gelirken 19 tane akrabasını ki; bunlar kardeşleri kardeşlerinin kadınları çocukları ve hatta hamile olan yengelerini öldürdüğü nedense verilmeden birinci blm geçiliyor...
2. bölüm...
İkinci bölümde ise çaldıran savaşında yenilen şahın 2. eşi bihruze sultanı savaş alanında bırakıp kaçışı ve sonra ilk bölümde anlatılan despot şahın yerine şaraba yenilmiş bir zavallının profilini görüyoruz buna karşılık yazar ısrarla satır aralarında Selimi evliyalaştırıp ne kadar babacan bir insan olduğunu okura imleme telaşında ki; şahın yaptığı zulümleri anlatırken Selimin Kürt lider şeyh idrisi bitlisi aracılığıyla güney doğu bölgesinde dağlarda gezen Kürtler aracılığıyla kestirdiği katlettirdiği köylerine ve mallarına el konulan 60 bin ölü 40 bine yakında sürgün olan aleviden hiç bahsetmiyor olayı örtüyor...

Bana göre objektif olmayan taraflı yazılmış bir kitap sadece...

Muhteşemdi

Bab olarak esinti alınmış; farklı hikayelerden oluşan gerçek bir Şah hikayesi...

Sorgulamalar için kendi yargılarınıda ortaya koyan, tarih atıfıyla daha çok gerçek İskender palayı okuduğumu düşündüğüm bir eser...

tarih ve özellikle Şahı öğrenmek isteyif felsefesinde yoğrulmak isteyenler için harika bir eser...

Tutku... Güzellik... Aşk ve savaş. Sadece gönüllerin değil alınların, kemiklerin ve gözlerin alev alev yandığı savaş.
Kahramanlarını, Yavuz Sultan Selim'i de Şah İsmail'i de tarihin merdivenlerinde bir basamak aşağı indiren bir basamak yukarı çıkaran savaş.İskende Pala'nın dili ağırmış gibi dursa da, eserlerin içine girilidğinde hiç de ağır olmadığını ve bizi tarihin içinde gezintiye çıkarttığını görüyoruz.

Çaldıran Savaşı Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail devrinin tarihine ışık tutuyor O yıllarda Alevi_Sunni çatışmasını(kardeş kavgası)belgeleri ile açıklanıyor. Yazarı bu cesaretinden dolayı kutluyorum

Teşekkürler İskender Pala

bütün kitaplarını okumaya çalıştım,
ülkemiz için çok değerli bir kalem diye düşünüyorum.

Tarihle aşkın birlikte dokunuşu. Aşk romanlarını sevmediğim halde, kitabın öğretici yanına, tekniğine, felsefesine tutuldum. Yazar tarih sevdasını mı aşkın içine gizledi, aşkı mı tarih sevdasının içine gizledi ayırt etmek zor. Kendisini tanıyanlar büyük bir Osmanlı hayranlığı olduğunu bilirler. Bu kitapta bunu fazlasıyla hissediyoruz.

İskender Pala'nın kaleminden mürekkep damlayıp kağıt üzerine yayılsa dahi harika bir eser çıkacağından eminim. Okunması gereken kitaplardan.

gerçekten çok etkileyici bir anlatım tekniği vardı.
bir solukta okudum. İskender Pala' nın en sevdiğim kitabı diyebilirim.

AŞK ın ülkemizdeki en değerli yorumcusu.Bir AŞK yazarı Üstad İskender PALA nın tarihi dokulara riayet ederek,o kadar cafcaflı bir süreç içerisinde dahi hem iki sultanın savaşını hem de cereyan eden bir AŞK ı anlattığı mükemmel bir eser.Bir solukta okuyup rahatladım.Günlere yayarsanız o zevkin tadı azalır.Başlayınca hemen bitirmelisinz ki o lezzeti alasınız.

iki aynı dünya ama ayrı insanlar...Şah Sultan ve Sultan Selim'in birbirlerine ne kadar benzediklerinin bir özeti gibi.İskender Pala her yönüyle okuyucuyu kendine bağlayan bir eser oluşturmuş.mutlaka okunmalı..

Torunumun doğumunu beklerken Şah ve Sultanla karşılaşmak çok iyi gelmişti. Her şeyi unutup İskender Palanın cümleleriyle yolculuk etmek çok güzeldi.

Okurken elinizden bırakmayacağınıza kefil olabilirim.Şah Sultan ile Sultan Selim'i bir kere daha seveceksiniz...İskender Pala'nın sözcüklerinde ve kurduğu o cümlelerde keyifli okumalar...

dem-i nûr:
"Usûl, erkân bilmez nâdan elinden, usûl ağlar, erkân ağlar, yol ağlar!
......

''iyi ki okudum'' dediğim kitaplar arasında:)

SEVGİ, TUTKU, SADAKİYET VE AŞK BU KADAR GÜZEL ANLATILIR. KALEMİNE SAĞLIK İSKENDER PALA

enfes bir kitap
şah ismailde yavuz sultan selim handa tarafsız anlatılmış
e zaten İskender Pala'nın kitaplarında aşk en zarif haliyle anlatılır.
kesinlikle okunmalı

Tarihi Roman yazmak ve bunu kurgu içerisinde gerçeğe yaklaştırmak dönemin panorması vermek ve bunu hâkim bakış açısı ile vermek kolay değil...Öncelikle dönemle ilgili olarak ve mekansal salınımı tasviri esas kahramanların sunumu bunun yanında çatışmalı karekterlerin verilmesi..her iki hükümdarın şah ve sultanın şair yönlerinin ortaya koyulması özellikle Hasan/Hüseyin adlı iki kardeşin köklerinden kopartılarak ayrı düşmesi ve çatışanlar haline getirilmesi yaratığı ikilemin sunumu. ve olmazsa olmaz öğe aşk metaforunun kurguya yerleştirilmesi dil seçimine gelince İskender Pala'nın şuana kadar yazılan en sade dili yazılan eseri...Katre-i matemi okuyanlarında dikkatine çekecek en temel fark..Hoca'nın herkese ulaşma isteği ile tercih ettiği bir yol..Romanın zaafı iki hükümdarın kadın düşkünü olarak gösterilmesi bunu da şiirin altına gizlemeleri...okusun ve yorum okura bırakılsın..

Uzun zaman önce almıştım ama yeni başladımve bri solukta bitirdim. İskender Pala, objektif bir perspektifle kronolojik sırayı da takip ederek çok başarılı bir anlatım sergilemiş ve ortaya hem tarihi, hem beşeri hem de psikolojik yanları ağır basan, güzel bir eser çıkarmış. Tarihi gelişimin yanı sıra, sevdaya sadakat konusu öne çıkan konulardan.

okunması gereken bir kitap hemde tarihi konular hakkında fikir sahibi olunuyor ve aşk gizlide olsa aşk var bu kitapta hemde meydanda aşkı bırakıp kaçmanın ömür boyu çekilen ızdırabı var okumak lazım

Taraf gözetilmeden okunması gerektiğine inandığım bir kitap, "Şah&Sultan".

Farklı ağızların anlatımı, iç dünyalarındaki ruh halleri. (Kitabın bu bölümünde hikaye kahramanlarına dair aklınız biraz karışabiliyor, fakat anlaşılmaz değil).
İki hükümdarın iç dünyası, dostluklar ve düşmanlıklar, bunun akabinde kağıt üzerinde savaşları...
Sultanların ve Şahların büyük aşkları, savaşlar, iktidar hırsı ve zaafların yenilgisi.
Kamber Can'ın rafine sevgisi ve sevgiye dair sorguları.
Aşk'ı aşk gibi yaşayan zamanlarında var olduğu gibi, ebediyete kadar sürebildiğini anlatan bir kitap.
Bir solukta okuyacağınız, bilgi sağlayıcı ve unutamayacağınız tarihi belgesel de denebilir...
Katre-i Matemden etkilendiğim kadar etkilenmesemde, mutlaka okunması gerektiğine inanıyorum.

Kendi üslubundan taviz vermeden yaşanmış yahut yaşanması umulanları efsunlu bir şekilde kaleme alan divan edebiyatına sevdalı değerli bir yazar, İskender Pala.

Dikkat edin kafanızda sivilce oluşmasın....

Tarihi,emek verilmiş güzel bir kitap....

Globalleşen evrenin saçma sapan bilim kurgu veyahut aşk romanları yerine okunmasını şiddetle tavsiye ederim...

kitapta iskender pala kendini fazlasıyla ele vermiş.gerek muhafazakarlığıyla gerekse aşka dair tutumuyla.aşka tutum nasıl olur ,onu da kitabı okuyarak derinliğine hissedeceksiniz zaten.muhafazakarlık ve osmanlı hayranlığı bir kenarda duracak.

şuan elimde okuyorum halen
şimdiden 10 puan verebilirim harkulade
tarih geizntisi...

Tarihi edebi saltanatınca anlatan ince dokunmuş bir kitap...

Sevgi üzerine yaşam ve gerçeklerin masala banan tadıyla okumak kesinlikle değecek...

İskender Pala deyince zaten, en ücra köşesinden edebiyat fışkırıyor kitabın. Ve sevgi üzerine özgün analizler, bulacağınız bir kitap. Kitap gibi kitap, hakkını vere vere yazılmış. Daha bitirmedim ama büyülenerek okuduğumu söylemeliyim.

Sultan Selim'i ve Şah İsmail'i çok daha yakından tanımak isteyen her kişi bu kitabu mutlaka okumal. Özellikle de "Katre-i Matem" de okunması gereken eserler içinde.

İskende Pala'nın dili ağırmış gibi dursa da, eserlerin içine girilidğinde hiç de ağır olmadığını ve bizi tarihin içinde gezintiye çıkarttığını görüyoruz.