Hasdal Cezaevindeki babalar... Ziyaret odasının önünde babamla vedalaşırken avukat odasının camındaki demir parmaklıkların arkasında, cezaevi avlusunda yürüyüş yapan bir tutuklu subay gördüm. Babam, "Bak bu geçen yıl benim komutanım, daire başkanımdı..." dedi. Gülümsedik... Hemen ardından bir kişi daha kırmızı eşofmanları, spor ayakkabılarıyla koşu yapıyordu. Bu kim? diye sordum babama, "O, terör örgütü ile mücadele eden bir timin komutanıydı. Dağdan Hasdal´a getirildi." diye yanıt verdi. Dudağının kıyısında, acı bir gülüş vardı. Babam, bir sonraki koşucu komutanı da tanıttı. "Bu da geçen sene buranın, Hasdal Cezaevinin komutanıydı. Şimdi tutuklusu..." deyince güleyim mi ağlayayım mı bilemedim!
Gördük ki Türk Silahlı Kuvvetleri nin hemen her kademesinden, her biriminden ve özellikle de terörle, irtica ile mücadele edenbirimlerinden tutuklu vardı. Karargahın özellikle kendisine yönelik saldırıları önlemek için çalışan birimlerin başındaki isimler Hasdal'a toplanmıştı.
Bu kitap bu isimlerden yalnızca birinin, babam Albay Dursun Çiçek in öyküsünü anlatıyor. Çiçek Albay, ünlü İrtica ile Mücadele Eylem Planını yazdığı ve imzalarığı iddiasıyla tutuklu olarak yargılanıyordu.
Hasdal da öyküsü anlatılacak daha yüzlerce isim var. Ve bu öykülerin tümünün ortak noktası; Mustafa Kemal in Askerlerinin yok edilmeye çalışılması.
Ama Mustafa Kemal'in bu cesur askerleri yenilmeyecek! Onların yaşadıkları bu süreçte ülkemizin üzerinde oynanan bu oyunun ne olduğu da anlaşılacak.
Bu kitap ister Kışla da ister Hasdal da olsun, ülkesi için Türk Silahlı Kuvvetleri için mücadele eden Mustafa Kemal in askerlerine armağan olsun, babama armağan olsun...
 
-İREM ÇİÇEK-