Tanıtım Yazısı
Birbirini tamamlayan on beş bölümden oluşan metin için, Oya Baydar “bir yap-boz/ puzzle roman” diyor. İlk bölüm “Dönüş” ve son bölüm “Geç kalmış bir bahçıvan” dışında, bütün bölümleri dağıtıp, yeniden istediğiniz gibi kurabilirsiniz. Uzun yıllar sonra bir yere dönüş metaforu çevresinde anlatılan hikâye bundan zarar görmüyor, kurgu dağılmıyor. Çünkü, daha çok anlatı olarak adlandırılabilecek bu romanda, olaylar değil duygular, izlenimler, anılar baş rol oynuyor.
Hiçbiryer’e Dönüş; dönülen her şeyin hiçbirşey, her kişinin hiçkimse, her yerin hiçbiryer olduğu bir dönüş hikâyesi. Yıl 1989. Berlin duvarı yıkılır. Önce şaşkınlık, sonra kuşku, korku, sonra çözülme, dağılma ve çöküş...Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yıllardır kendi ülkesinden, Türkiye’den uzakta siyasal sığınmacı olarak yaşamak zorunda kalmış bir kadının, sosyalist blok çökmeden önceki duyguları, umutları, aşkları, yaşamı ve yıllar sonra Türkiye’ye dönüşte yaşadığı yabancılaşma, yadırgama, özlem, hüzün ve tek çözüm olarak gördüğü kaçış bağımsız epizotlar halinde anlatılıyor. Aşktan ve devrimden konuşulan, uğruna yaşamlar feda edilen mutlu bir gelecek için savaşılan bir dönem artık geride kalmıştır. Artık hiçbir şeye hiçbir yere geri dönülemeyecektir. Bu dünyayı değiştirip bir yeryüzü cenneti kurmayı hayal edenler, bozguna uğramış orduların yenik askerleri gibidirler artık. Oysa yıllar önce, 68 kuşağı olarak gençtiler, aşıktılar, haklıydılar, güçlüydüler, umutluydular...
Hiçbiryer’e Dönüş’ün esas kahramanının geçip giden zaman olduğu söylenebilir. Zaman; tutkulu aşkları, çocukluğun ve gençliğin çcmasumiyetini, büyük umutları, zafere ulaşmış devrimleri ve hayalleri eze eze geçmiştir. Bir gün, kimseye haber vermeden kaçıp kaybolan roman kahramanının son sığınağı bahçesinde ve kırlarda çiçekler yetiştirdiği uzak bir ada olacaktır.
Hiçbiryer’e Dönüş; dönülen her şeyin hiçbirşey, her kişinin hiçkimse, her yerin hiçbiryer olduğu bir dönüş hikâyesi. Yıl 1989. Berlin duvarı yıkılır. Önce şaşkınlık, sonra kuşku, korku, sonra çözülme, dağılma ve çöküş...Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yıllardır kendi ülkesinden, Türkiye’den uzakta siyasal sığınmacı olarak yaşamak zorunda kalmış bir kadının, sosyalist blok çökmeden önceki duyguları, umutları, aşkları, yaşamı ve yıllar sonra Türkiye’ye dönüşte yaşadığı yabancılaşma, yadırgama, özlem, hüzün ve tek çözüm olarak gördüğü kaçış bağımsız epizotlar halinde anlatılıyor. Aşktan ve devrimden konuşulan, uğruna yaşamlar feda edilen mutlu bir gelecek için savaşılan bir dönem artık geride kalmıştır. Artık hiçbir şeye hiçbir yere geri dönülemeyecektir. Bu dünyayı değiştirip bir yeryüzü cenneti kurmayı hayal edenler, bozguna uğramış orduların yenik askerleri gibidirler artık. Oysa yıllar önce, 68 kuşağı olarak gençtiler, aşıktılar, haklıydılar, güçlüydüler, umutluydular...
Hiçbiryer’e Dönüş’ün esas kahramanının geçip giden zaman olduğu söylenebilir. Zaman; tutkulu aşkları, çocukluğun ve gençliğin çcmasumiyetini, büyük umutları, zafere ulaşmış devrimleri ve hayalleri eze eze geçmiştir. Bir gün, kimseye haber vermeden kaçıp kaybolan roman kahramanının son sığınağı bahçesinde ve kırlarda çiçekler yetiştirdiği uzak bir ada olacaktır.
daha fazla
Yazar: Oya Baydar
Yayınevi: Can Yayınları
ISBN: 9789755107998
Sayfa: 229s.
Boyut: 12,5 x 19,5 cm
Kapak:
Tarih: 2009
Kağıt Tipi:
İncelemeler ve Yorumlar
12,5 x 19,5 cm kitabı hakkında sen ne düşünüyorsun?