Tanıtım Yazısı
Sanatın temel kuramlarıyla ilgilenen okurlar için el kitabı. Bu ciltte önde gelen tüm Sürrealist sanatçıların yaşam öykülerini, yapıtlarının renkli ve siyah-beyaz basımlarını, sinema, müzik, tiyatro ve edebiyattta Sürrealist fikirlerin uygulanmasını bulacaksınız.
Sürrealistler kendi görüş açılarını ortaya koyarken, daima Dadaistlerin, sanat kavramını aşağılayan propagandalarına dayanırlar. Bu yüzden Sürrealist bir sanattan söz etmek biraz garip karşılanabilir. Sürrealizm, "sanat çalışması ve sanatın bir meslek olması" düşüncelerini iç içe yoğurmuş ve varılan sonuçlar, her zaman sanatçı kişilere gelip dayanınca da bir çeşit kendini beğenmişliğin gülünç ürünleri ortaya çıkmıştır. Öte yandan Andé Breton`un, "Genése et perspective artistiques du surréalisme" adlı kitabında, Sürrealist bir sanatın varlığını kanıtladığı söylenebilir (1941). Şimdi de ben, kapsamı hâlâ kesin olarak belirlenemeyen bu akıma görsel sanatlar, resim, heykel, kolaj, obje, fotoğraf ve sinemayı da katmaktan fazla birşey yapmış olmuyorum.
Bu kitapta Sürrealist şiir, Sürrealizmle ilgili felsefe ve ahlâk gibi konulara, sadece Brauner`in `resim-şiir` diye adlandırdığı kavramı açıklayabilmek için değinilmiştir. Empresyonizmin, `gözdeki` duyu izlenimleriyle yirminci-yüzyıl sanatına katkıda bulunduğu savına karşı çıkıldığı gibi, Sürrealist sanatın da zaman zaman edebi bir sanat olduğu savına karşı çıkılabilir. Sürrealist resim, Sembolistler (ve onlardan çok daha önce Leonardo da Vinci) tarafından benimsenmiş olan bir programı uygulamakta ve temelinde resmin, ruhsal bir etkinlik olduğu gerçeğine dayanmaktadır.
Öte yandan Psikanaliz Sürrealist ressamın ruhsal dürtülerini başı boş bırakabilmesini sağlamıştır. Bu da, resimde soyutlamanın geometrik bir niteliğe sahip olması gerektiği hakkındaki katı anlayışın aksinedir. Bu ruhsal etkinlik, hayal gücünün ya da daha doğru bir deyimle, hayal gücünün aracılık ettiği ruhsal isteklerin bir işlevidir. 1934`te Tristan Tzara`nın "şiirsi" (Poetry) dediği de budur.
Sürrealistler kendi görüş açılarını ortaya koyarken, daima Dadaistlerin, sanat kavramını aşağılayan propagandalarına dayanırlar. Bu yüzden Sürrealist bir sanattan söz etmek biraz garip karşılanabilir. Sürrealizm, "sanat çalışması ve sanatın bir meslek olması" düşüncelerini iç içe yoğurmuş ve varılan sonuçlar, her zaman sanatçı kişilere gelip dayanınca da bir çeşit kendini beğenmişliğin gülünç ürünleri ortaya çıkmıştır. Öte yandan Andé Breton`un, "Genése et perspective artistiques du surréalisme" adlı kitabında, Sürrealist bir sanatın varlığını kanıtladığı söylenebilir (1941). Şimdi de ben, kapsamı hâlâ kesin olarak belirlenemeyen bu akıma görsel sanatlar, resim, heykel, kolaj, obje, fotoğraf ve sinemayı da katmaktan fazla birşey yapmış olmuyorum.
Bu kitapta Sürrealist şiir, Sürrealizmle ilgili felsefe ve ahlâk gibi konulara, sadece Brauner`in `resim-şiir` diye adlandırdığı kavramı açıklayabilmek için değinilmiştir. Empresyonizmin, `gözdeki` duyu izlenimleriyle yirminci-yüzyıl sanatına katkıda bulunduğu savına karşı çıkıldığı gibi, Sürrealist sanatın da zaman zaman edebi bir sanat olduğu savına karşı çıkılabilir. Sürrealist resim, Sembolistler (ve onlardan çok daha önce Leonardo da Vinci) tarafından benimsenmiş olan bir programı uygulamakta ve temelinde resmin, ruhsal bir etkinlik olduğu gerçeğine dayanmaktadır.
Öte yandan Psikanaliz Sürrealist ressamın ruhsal dürtülerini başı boş bırakabilmesini sağlamıştır. Bu da, resimde soyutlamanın geometrik bir niteliğe sahip olması gerektiği hakkındaki katı anlayışın aksinedir. Bu ruhsal etkinlik, hayal gücünün ya da daha doğru bir deyimle, hayal gücünün aracılık ettiği ruhsal isteklerin bir işlevidir. 1934`te Tristan Tzara`nın "şiirsi" (Poetry) dediği de budur.
daha fazla
Yazar: Rene Passeron
Yayınevi: Remzi Kitabevi
ISBN: 978975140181x
Sayfa: 292s.
Boyut: 16x23,5 cm
Kapak:
Tarih: 2000
Kağıt Tipi: