Her yeni fikir, başlangıçta diğerleri arasında azınlıkta kalır. Thomas Carlyle [Paylaş]
E-mail: Şifre: Facebook ile bağlan Üye ol | Şifremi Unuttum
Türkiye Şiir Platformu
ANASAYFA ŞİİRLER Edebiyat Defteri YAZILAR Edebiyat Defteri FORUM Edebiyat Defteri ETKİNLİKLER Edebiyat Defteri NEDİR? Edebiyat Defteri Kitap KİTAP  Edebiyat Defteri Tv TİVİ Edebiyat Defteri Sesli Şiirler MÜZİK Edebiyat Defteri BLOG Edebiyat Defteri Atölyeler ATÖLYE  Edebiyat Defteri BİCÜMLE Edebiyat Defteri ARAMA Edebiyat Defteri İLETİŞİM
Yeni Şiir Ekle Şiirinizi eklemek için tıklayın.
• Anasayfa • Şiirler • Yeni Şiirler Sesli şiirler Sesli Şiirler Resimli şiirler Resimli Şiirler Bugün Eklenenler Bugün Eklenen Şiirler • Etkili yorumlar • Seçki Şiirler • Son Eleştirilen Şiirler • Son Yayınlanan Şiirler • Yazılar • Makaleler • Öyküler • Denemeler • Söyleşiler • Mektuplar • Masallar • Anılar Bugün Eklenen Yazılar Bugün Eklenen Yazılar • Tüm Yazılar • Etkili Yorumlar
• Edebiyat Defteri
• Yazım Türkçeleştirici • Türkçe Sözlük • Site Kuralları
Online Üyeler


İçerideki üyelerimizi görmek için üye olmanız gereklidir.

Üye olmak için tıklayın.

Online Üye:50







Yağmur Yağıyor Şehre 

Yağmur yağıyor şehre.
Yalnızlığımız alabildiğince, gittikçe bu şehirde sarıyor bizi. Gönlümüz, bu bahar akşamlarında tutuyor sokakları. Caddeler sırılsıklam olmuş, gönüller henüz bahar çiçeklerini açmadı. Yağmur yağarken kuşlar da uçmuyor/ uçamıyor. Yeniden ve yerden yükselen çocuk seslerine aşina kulaklar, çınısız kaldı.
Yağmur yağıyor şehre ve şehir yağmura koşuyor.
Gözler vardır, köşe başlarını bekler: Yalnızların ve bekleyenlerin mekanıdır oralar. Acılar tınlar yüreklerin ta en ücra köşelerinde. Tez eller bizden daha önce varır varmamız gerekenlere. Hep beklemekle geçer ömür düçâr. Sonra koşmak gelir içimizden yağmur yağarken. Şehir tutar bizi. Şehre yağmur yağar, yağmura şehir.

Yağmur yağıyor
ıslanacaksın iliklerine
kadar çırılçıplak.

Sessizliğe yağıyor yağmur.
Tut ki tütsü gibi boynumuzda taşıyıp insanlığa sunduğumuz acılarımız yağmurda yok oldu. Tut ki şehir yoktu. Yoktu o simalar, dostluklar.
Zaman çok fazla geçti burada. Yağmur da yağıyor. Yorgunluğuma bağışla. Sessizliğime ve yalnızlığıma bağışla. Köşe başları alıkoydu beni, köşe başlarına bağışla. Zamana bağışla. Bir kere geri kalmaya gör alışkanlıklardan. Nice tez eller vardı sana. Belki de bir ben varamadım.
Yağmur yağıyor şehre ve şehir yağmura koşuyor.
Tut ki yeniden başlıyoruz hayata. Tut ki ben yoktum.
Ne zaman başlamıştık yaşamaya? Ne zaman karşılaşmıştık ilkin? İlk sözümüz neydi? İnan onu bile hatırlayamıyorum. Unutkanlığıma bağışla. Ama hatırlıyorum o gözleri, yüzü, sesi… İnan hatırlayamadım hala ilk sözü. Ama hatırlıyorum çocukluğunu, masumluğunu. Ne kadar çabuk ilerledi zaman.

Yağmura şehir yağıyor.

Veda vakti geliyor yağmura. Boğmadan şehir bizi ve biz alışmadan buralara çekip gitmeli. Çocuk sesleri gelmez oldu. Yağmur şehirden ayrılmaz oldu. Göz çanakları kaldıramaz oldu omuzlardaki yükü.

“Acılar tınladıkça bende
Hep seni seslendirir.”

Koşun, alabildiğince hızlı koşun şehirden. Yağmur yeniden geliyor. Bulutlar karardı. Sesler hızla kesildi buralardan. Araba klaksonları aniden sustu, lambalar söndü. Süratle koşan, koşarken tökezleyip düşen, düşünce can acısıyla bağıranlar vardı şehirde gözleri kanlı.
Yağmura şehir yağıyor. Yağmur şehre yağıyor.

“Ne çok acı var.”



Bu Hikayeleri Okudunuz mu?


Neden Yaşıyoruz
Ölümün Soğuk Nefesini Hissetmek…
Affet Babacıığım
Acılara Ben Kefilim
BBb'nin Gizemi




Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
Kapat Çerez Politikamız