BÖLÜM 5: Bilgelik Arayışı ve Mentörün Ortaya Çıkışı
Tarlanın sessizce değerlenmesini bekleyen Şakir, boş durmuyordu. Kripto parasını kaybetmenin acı dersi, ona sadece birikimlerini korumayı değil, aynı zamanda bilgiyi de artırmayı öğretmişti.
Artık sadece bir hissenin fiyatına bakmıyordu; küresel ekonomi politikalarını, faiz oranlarının yatırım piyasalarına etkisini ve enflasyonun alım gücünü nasıl yediğini anlamaya çalışıyordu.
Kitapların Ötesinde Bir Bilgelik
Şakir, Nuri Bey'den aldığı derslerle yetinmeyip, bir adım daha ileri gitmek istedi. Piyasalar üzerine yazdığı makaleler ve ufuk açıcı kitaplarıyla tanınan, emekli bir finans profesörü olan Prof. Dr. Veli Sezen'i okumaya başladı.
Prof. Sezen’in kitapları, "Zenginliğin Sırrı"nın sadece sermaye değil, aynı zamanda zihinsel disiplin olduğunu anlatıyordu. Özellikle bir cümlesi Şakir’in aklına kazınmıştı: “Finansal özgürlük, gelirinizi yönetme becerinizle doğru orantılıdır, gelirin miktarıyla değil.”
Şakir, Prof. Sezen’e bir e-posta yazmaya karar verdi. Umutsuzca bir girişimci olarak yaşadığı tüm zorlukları, küçük yatırımlarını ve kripto macerasındaki batışını dürüstçe anlattı. Amacı mentorluk istemekti.
Birkaç gün sonra, hiç beklemediği bir cevap aldı.
“Sevgili Şakir,
Yazını okudum. Çoğu insan batınca vazgeçer, sen ise öğrenmeye ve tekrar denemeye kararlısın. Bu, girişimci ruhunun en önemli işaretidir. Kaybın için üzüldüm ama unutma: Finansal okuryazarlığın en değerli dersleri parayla ödenir.
Sana zaman ayıracağım. Pazartesi günü, üniversitenin yanındaki küçük kütüphanede buluşalım. Yanında "Akıllı Yatırımcı" kitabın olsun."
Veli Sezen.
Şakir’in kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Fakir Şakir'in hikayesi, bir profesörün dikkatini çekmişti.
Mentorluk ve Yeni Perspektif
Kütüphanedeki buluşma, Şakir için bir dönüm noktası oldu. Prof. Sezen, yaşlı ama dinamik bir adamdı. Şakir’e, elindeki birikimi nasıl yönettiğini, atölye işini ve depolama girişimini sordu.
"Depo işin harika, Şakir," dedi Profesör. "Sen farkında olmadan, pasif gelir akışı oluşturuyorsun. Pasif gelir, zenginliğin kalesinin duvarıdır."
Sonra konuyu borsaya ve kriptoya getirdi:
"Senin kriptoda kaybettiğin para, aslında bir dolandırıcılığa değil, duygularına yenik düştü. Açgözlülük, en zeki yatırımcıyı bile batırır. Sabır, sermayenden daha değerli bir varlıktır."
Prof. Sezen, Şakir’in portföyünü inceledi:
Maaş: Aktif Gelir
Depo: Pasif Gelir (Girişimcilikten Kaynaklanan)
Tarla: Uzun Vadeli Gayrimenkul Yatırımı (Yüksek Risk, Yüksek Potansiyel)
Altın/Döviz: Koruma ve Likidite (Düşük Risk)
"Portföyün artık bir hikaye anlatıyor, Şakir. Çeşitlilik var. Şimdi yapman gereken, yatırımcı zihniyetini oturtmak. Başarılı bir girişimci ve yatırımcı arasındaki farkı anlamalısın."
Girişimcilik ve Yatırımcı Zihniyeti
Profesör Veli Sezen, tahtaya iki kelime yazdı: Girişimci ve Yatırımcı.
"Bir girişimci olarak, sorunları çözmeli, yeni değerler yaratmalı ve işini büyütmelisin. Depo işin gibi."
"Bir yatırımcı olarak ise, yarattığın o değeri (parayı) akıllıca dağıtmalı, riskleri hesaplamalı ve paranın senin için çalışmasını sağlamalısın. Borsada rastgele hisseler kovalamak yerine, sadece anladığın ve güvendiğin şirketlere ortak olmalısın."
Prof. Sezen, Şakir’e o ana kadar okumadığı bir kitap daha önerdi: "Düşün ve Zengin Ol."
"Şakir," dedi veda ederken. "Zenginliğin sırrı, o kitaplarda, o hisselerde ya da o tarlada değil. Zenginliğin sırrı, kendi zihninde yarattığın disiplinde, bilgide ve uzun vadeli bakış açısında. Sen, Fakir Şakir olmaktan çıkalı çok oldu. Artık bir vizyonun ve bir planın var. Şimdi sadece süreklilik ve sabır gerekiyor."
Şakir, kütüphaneden ayrılırken, cüzdanının dolmasından çok, zihninin aydınlanmasından dolayı mutluydu. Artık biliyordu ki, zenginlik, birikim hanesindeki sıfırların sayısıyla değil, finansal kararları ne kadar bilinçli aldığıyla ölçülüyordu.
(Şakir, mentöründen aldığı güçle işlerini daha da büyütmeye odaklanacak. Depo işini geliştirirken, tarla yatırımı hakkında beklenmedik bir haber alacak. Bu haber, onun en büyük riskinin en büyük ödülüne dönüşmesinin ilk sinyali olacak.)