"UMUDA KELEPÇE VURULMAZ"
Sevgili okuyucu,
Bazen hayatın koşuşturmacasında, içimizdeki seslerin, umutların ve en önemlisi kendimizin kaybolduğunu hissederiz. İşte tam da o anlarda, ruhuma sızan kelim...
Bir çocuk saflığında dizerek duyguları Silerek gönüllerden endişe kaygıları Nakış nakış işleyip kalbime sevgileri Bir şiir yazıyorum dilden dile okunan Bir şiir yazıyorum yüreklere dokunan Yürekten çıkan sözler yüreğe dokunmalı Dil dudak yorulmadan kolayca okunmalı Mâlâyâni bırakıp edeb-î takınmalı Bir şiir yazıyorum cehaletten yakınan Bir şiir yazıyorum yüreklere dokunan Bir kalem kağıt yeter içimizi dökmeye Ayrık gelen otları tarlamızdan sökmeye Sevgi barış dostluğu gönüllere ekmeye Bir şiir yazıyorum kötülükten sakınan Bir şiir yazıyorum yüreklere dokunan Küçük kızın adını cihana duyurmadan Hakkaniyet takınıp nefsimi doyurmadan Hakk'tan ilham alarak dost düşman ayırmadan Bir şiir yazıyorum kem gözlerden çekinen Bir şiir yazıyorum yüreklere dokunan (Necla Polat)
EBEDÎ UYKU Gömmüş sinesine kaç metre yerin Ses verdim sesime, duyan olmadı. Toprağa sarılmış yorgun neferin Hâli, kör olana ayan olmadı.
Niçin geldim ki ben, niçin bu dehre? Sorarım gökteki güneşe, aya. Kimi uçar gönül, kimiyse yaya; Konduğum gönül de sayan olmadı.
Aklın yolu birdir, doğruyu seçer. Kalbiyle sevenler bu dünyadan geçer. Aşk nasip olursa şarabın içer; Bu aşk bana ayan beyan olmadı.
Dört mevsim üşürüm, yazım mı gelmez? Bitmez sol yanımda ince bir sızım. Acılar içinde yaş döker gözüm; Bana: "Derdi nedir?" diyen olmadı.
Düşmüşüm kaderin zalim eline. Âh u figan düşer tatlı dilime. Sevgiyle, şefkatle zülfüm teline Değerek gönlüme kayan olmadı.
Küçük kız der: "Bahtım karalı benim. Duygularım ağır, yaralı benim. Dertlerim peş peşe sıralı benim. Ben doydum da bana doyan olmadı." Necla Polat
GELEMİYORUM
Ah! Gurbet yakamı tuttu, bırakmaz; Ağlarım sürekli, gülemiyorum. Aldı midesine, yuttu, bırakmaz; Sonum ne olacak, bilemiyorum.
Gurbet ellerini gezdim gezeli; Yüreğim dört mevsim döker gazeli. Derdimi kâğıda yazdım, yazalı, Artıyor bu çilem, silemiyorum.
Dilerim bu hasret fazla sürmesin. Gurbet acısını kimse görmesin. Yaradan'ım başka keder vermesin. Hükmüne de karşı gelemiyorum.
Bu derde bir ilaç, merhem olmuyor. Yanarım, sızlarım; vakit dolmuyor. Küçük kız: "Gurbete giden gelmiyor. Ecel gelmeyince ölemiyorum."
Necla Polat
PERİŞAN
Aramıza dağlar, denizler girdi; Sana gidemeyen yollar perişan. Ayrılık hasreti canıma yetti; Özleminle geçen yıllar perişan.
Beni burada sanma, sılada yarım. Gurbete düşeli hâller perişan. Bülbüllere döndü âh ile zârım; Gönlüme tercüman diller perişan... (zg)
Ne güzel anlatır beden dilimiz; El, ayak, göz, kulak vermiş Rabb'imiz. Âşığın sözüyle ağlar telimiz; Nasibini almayan kullar perişan.
Vicdanı olmayan kullar çoğaldı. Merhamet muhacir, gaflete daldı. Yürek isyan etti, sabır azaldı; Gonca iken solan güller perişan... (zg)
Çok çileler çektim, yoğruldum nârla. Günüm geçti, çok zaman intizarla. Kaderim güler mi bilmem, kararla? Haddini bilmeyen eller perişan... (Necla Polat / Zübeyde Gökbulut)
Merhametten aldım ben bu yarayı, Baktım ki içimde kurmuş sarayı. Dostumla açmazdım ölsem arayı, Nazarlara geldim, göze yenildim.
Gurbet ellerinde öyle dolaştım, Hasret çeke çeke derde bulaştım. Her türlü cefaya, zulme alıştım, Doksan dokuz değil, yüze yenildim.
Helal ekmeğime haram katmadım, Yüreğimden yandım, dışa tütmedim. Zaman geldi geçti, hesap etmedim, Yavaş ilerlerken hıza yenildim.
Bilmez insanoğlu ne ile yaşar, Söz ile demlenir, acıyla pişer. Necla'nın payına yalnızlık düşer, İçimdeki küçük kıza yenildim.
Necla Polat
VEBÂL
Özümde taşıyorum o gül yüzlü cemali, Ölürsem, ah! Görmeden kim verir bu suali? Aşkın ile yanarım, çölde Mecnun misali, Eridim yâr uğrunda, sele döndüm, gel artık. Ne bir ses ne bir seda ne haberin geliyor, Bir boşlukta gözlerim şu göğsümü deliyor, Ömrümün tek umudu, günüm artık doluyor, Söndü içimde ateş, küle döndüm, gel artık. Sana adanmış ruhum, sana uzanır elim, Ölmeden gel, yetiş ki, bitsin artık bu zulüm, Kavuşmak mahşere mi kaldı, söyle, ey gülüm? Yeşermeden solan bir güle döndüm, gel artık. Güneş batmak üzere, ay dahi küskün bana, Hayalin bile artık, sığmıyor bu cihana, Bu can sana emanet, feda olsun o cana, Şimdi sensiz inleyen tele döndüm, gel artık.
Necla Polat
........ Vebali var bilirsin haram olan vuslatın Tadına doyum olmaz o bir anlık muratın Mecnunu olmak varmış böyle sensiz hayatın Leylam sensin gül yüzlüm çöle döndüm gel artık... Nazire
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.