Bir köyün sükûnetine konuşan bu roman, yalnızlık ve iletişimsizlik üzerine dokunaklı bir demeç sunuyor. Kitap boyunca, içsel sessizliğine gömülmüş bir adamdan üç kuşak sonrası torunu Cihan’a uzanan hi...
Yıl 1962. Köyün ortasında bir toprak yol, yeni dökülen taşlarla kaplanmıştı. Henüz elektrik yoktu evlerde; gaz lambası, ay ışığı ve hayal gücü yetiyordu çoğu geceye. Halil 17 yaşındaydı. Babası öl müş, evi sırtlayan sessiz bir oğlan olmuştu. O zamanlar Halil’in gözleri daha parlaktı. Yüzü henüz ağır ol mamıştı. Ama suskunluğu vardı yine de — belki genetikti, belki de babasının son bakışıyla başlamıştı bu sessizlik. Ne olursa olsun, Halil konuşmaktan çok dinlemeyi seçmişti. O sabah köyün ilkokulunun taş duvarına sırtını yaslamış, elinde defteriyle gelen genç öğretmeni izliyordu. Şehirden gelen bu adam, başka cümlelerle konuşuyordu. Sert ama cesur cümlelerle. • Bir Cümle, Bir Dönüşüm Öğretmen bir gün sınıfta şöyle dedi: “Konuşamayanlar korkak değildir. Ama korkanlar susmakla ye tinemez.” Bu cümle Halil’in zihnine mıh gibi çakıldı. Eve döndüğünde sa atlerce annesinin dizinin dibinde oturup hiçbir şey söylemedi. Sade ce akşam olunca, ahıra inip yanan gaz lambasının ışığında bir cümle yazdı: “Kelimelerle dövüşemem. Ama sessizliğimi bir silah gibi taşıya bilirim.” Bu cümle onun gençliğinin manifestosu oldu. Zamanla Halil, sus kunluğu bir kabuk gibi ördü kendine. Onu korudu. Ve sonra... onun içinde kayboldu. 75 Sessiz Sofra • Sessizliğin Kökü Geceleri rüyasında hep aynı şeyi görüyordu: Toprağın altına gö mülmüş bir kutu. Kutunun içinde çocukken söyleyemediği sözler vardır. “Ben istemem babam gitsin.” “Ben annemin ellerini özledim.” “Ben büyümek istemiyorum.” Ama kutu hep kapalı kalıyordu. Çünkü Halil, suskun kaldıkça bü yüyebildiğine inanıyordu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.