Bir köyün sükûnetine konuşan bu roman, yalnızlık ve iletişimsizlik üzerine dokunaklı bir demeç sunuyor. Kitap boyunca, içsel sessizliğine gömülmüş bir adamdan üç kuşak sonrası torunu Cihan’a uzanan hi...
Yusuf, köy meydanında çocuklarla bir toprak maketi etrafında toplandı. Her çocuk, atalarının geldiği yerden gelen tohumları topra ğa dikiyordu. “Her evin önünde iki fidan olacak,” dedi. “Biri ataları mızın toprağına, diğeri ise buraya, şimdi kök saldığımız yere.” Elif, serada antik tohumları çimlendirdi. “Halil’in Sabrı” adını verdiği buğday filizi, kayıpların umutla büyüyebileceğinin simgesiy di. “Vartan’ın Emeği” ise renkli mısır koçanlarında hayat buluyordu. Leyla, “Bu tohumlar toprağa acıyı ve sevgiyi taşıyor,” dedi. Emine, kütüphanedeki yeşil sandığa son notunu bıraktı. İçinde, farklı dillerde yazılmış dua kitapları, türküler ve yılların yorgunluğu nu taşıyan bir kuru gül vardı. Notun sonunda, “Sevginin dini, ırkı ve zamanı olmaz. Bunu unutmayın, torunlarımın torunları,” yazıyordu. Leyla, köyün terk edilmiş okulunda “Sessizliği Kırmak” adını verdiği okulunu açtı. “Cesaret, hafıza ve empati demektir,” diyordu. Okulun ilk öğrencileri, farklı köklerden gelen çocuklar ve yaşlı köy lülerdi. Zepür’ün yeğeni Arto, dedesinin fotoğrafını sıkıca tutuyordu. Günler, aylar geçti. Üç kuşak köyün eteklerindeki zeytin bahçe sinde toplanıp fidanları suladı. Elif ve Leyla, “Vartan’ın Emeği” mı sırlarını topladı. Emine, yeşil sandıktan bir anahtarı toprağa gömdü. Yukarıda güvercinler uçuyor, gelecek için umut taşıyordu. Emine’nin sesi hafifçe yankılandı: “Hatıralar toprakta, gelecek el lerinizde... Unutmayın çocuklar, unutmayın.” • Yusuf’un Projesi: Kemal’in hikâyesinden esinlenip, köy ço cuklarıyla “Bizim Köyün İnsanlık Haritası”nı çizerler. Her evin önü ne kimliği simgeleyen çift köklü ağaç dikilir. 107 Sessiz Sofra • Elif’in Tarım Devrimi: Tarlada bulunan antik tohumları çoğal tır. Ürünlere “Halil’in Sabrı”, “Vartan’ın Emeği” adları verilir. • Emine’nin Vasiyeti: Kütüphaneye bağışladığı yeşil sandığın içine not bırakır: “Sevginin dini, ırkı, zamanı olmaz... Bunu torunla rımın torunlarına aktarın.” • Leyla’nın Dönüşü: Üniversitedeki kürsüyü bırakıp köye yer leşir. “Sözlü Tarih Okulu” kurar. İlk ders: “Sessizliği Kırmak İçin Cesaret.” 1: Yusuf’un “İnsanlık Haritası” • Köy meydanı. Yusuf, etrafına toplanan çocuklarla (Türk, Kürt, Ermeni kökenli) bir toprak maketi üzerinde çalışıyor. • YUSUF: (Tohumları makete yerleştirirken) “Bakın Ali, senin deden Kars’tan gelmiş. Şu meşe tohumu onun hikâyesi... Lale, senin kiler Van Gölü kıyısında balıkçı ymış. Bu çınar onların!” KEMAL (9 yaşında, gözleri parlayarak): “Benim fidanım nereye dikilecek?” YUSUF: “Her evin önüne iki fidan: Biri atalarının geldiği topraklar için, biri şimdi kök saldığımız bu toprak için. Çift köklü olacağız!” 2: Elif’in Tohum Dirilişi • Serada. Elif, antik tohumları test tüplerinde çimlendirirken Leyla’yı karşılar. • Halil’in Sabrı, Kırık test tüpünden filizlenen bir buğday tanesi gibiydi (Halil’in ölümünden sonra Elif’in direnci). • “Vartan’ın Emeği” → Renkli mısır koçanları (Ermeni köylü nün kayıp tarım teknikleri). • LEYLA: (Tohumlara dokunurken) “Bu tohumlar kaç acıyı gördü, kaç sevinci taşıdı toprağa?” ELİF: (Gülümseyerek) “Şimdi yeni isimlerle yeşerecekler. Geçmişin yükü değil, geleceğin umudu olacaklar!” 108 Sessiz Sofra 3: Emine’nin Zaman Kapsülü • Köy kütüphanesi. Emine, titrek elleriyle yeşil sandığa notunu bırakır. İçindekiler: • 1915’ten kalma Ermenice bir dua kitabı, • Kürtçe türkülerin yazılı olduğu defter, • Üzerinde “Hrant’ın” yazılı bir kuru gül… • Vasiyet Notu: Emine’nin el yazısı ile yazdığı son Cümlesi: • “Torunlarımın torunlarına: Bu sandık size sevginin sınır tanı mazlığını hatırlatsın. Açın, okuyun, tekrar gömün toprağa! 4: Leyla’nın “Sessizliği Kırmak” Dersi • Köyün terk edilmiş okulu (artık “Sözlü Tarih Okulu”). İlk öğ renciler: Çocuklar ve yaşlı köylüler. • Dersin İlk 5 Dakikası: LEYLA: (Tahtaya “Cesaret = Hafıza + Empati” yazar) “Dedenizin nereden geldiğini bilmezsen, nereye gittiğinizi de bilemezsiniz… Geleneksel tarih fatihleri yazar, biz feda edilenleri yazacağız!” • Arka sırada Zepür Ün yeğeni Arto oturmaktadır (İstanbul’dan kaçıp köye sığınmış). Elinde dedesinin fotoğrafını sıkıca tutar. 5: Üç Kuşağın Dansı • Köyün eteklerindeki zeytin bahçesi. • Çocuklar: Yusuf’la dikilen fidanları suluyor. • Elif ve Leyla: “Vartan’ın Emeği” mısırlarını topluyor. • Emine: Sandığın bir anahtarını toprağa gömer • Son Söz: Emine’nin fısıltısı duyulur: “Hatıralar toprakta, ge lecek ellerinizde... Unutmayın çocuklar, unutmayın.”
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.