Şahmaran Bin Musa Ocağı: İlmin ve Şifanın Kapısı
Bismillahirrahmânirrahîm
Yüz yirmi dört bin nebiden süzülüp gelen nurdur bu,
Hz. Musa’dan Muhammed Mustafa’ya (s.a.v) uzanan yoldur bu.
Şahmaran Bin Musa Ocağı’nda yanar hakikat çerağı,
Hüseyin Turhal elinde tüter ilmin ve şifanın bağı.
Zahirden Batına Bir Yolculuk
Ebcedin sırrıyla çözülür düğümler, harf harf dökülür mana,
Cifir ilmiyle rehber olunur, karanlıkta kalan cana.
Yıldıznamede yazılıdır kaderin gökteki izleri,
Metafizik ufuklarda aralanır gaybın perdeleri.
Hurufi sırrına vakıf, batıni derinliğe dalar,
Havasın hikmetiyle gönüllere sükun salar.
Vefkler mühürlenir haktan, tılsımlar zırh olur bedene,
Esmalar zikredilir, derman olur derdi bilene.
Karanlıktan Aydınlığa: Şifa Reçeteleri
Ne büyü kalır ne sihir, nazarın oku kırılır,
Musa’nın asası gibi, musallatlar savrulur.
Yedi boyutlu boylamalar, hamailer kurulur zırh niyetine,
Şifa ayetleri yazılır, kul kavuşsun diye selametine.
Bal şerbetli kağıtlarda saklıdır yedi sabahın nuru,
Üç gün yıkanan arınır, akar gider nefsin kiri, mağruru.
Yirmi bir gün içilen su, ruha nefes, cana kandır,
Negatiften kurtulan kalp, hakikate uyanan bir candır.
Son Söz
Bu kitap, Aşık Turhal Ocağı’nın gönül sofrasıdır.
İlimle yoğrulmuş, tasavvufun pınarıyla durulmuştur.
Gönül gözü açık olana rehber, dertli olana devadır.
Hak’tan gelen şifanın, kalemle buluştuğu duadır.
"Biz Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa ve rahmettir." (İsra, 82)
Hüseyin Turhal’ın ilmi ve ocağın manevi mirası üzerine bina edilecek bu eser, okuyucuyu karanlıktan aydınlığa davet eden bir köprü niteliğindedir.