Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
RÜYA DÖRT YIL SÜRDÜ - Roman Hüseyin TURHAL
Ahmet, yirmi yıllık meslek hayatında sayısız cinayet gördü. Ama kurbanın kanıyla gömleğine kazınan tek bir kelime, "RÜYA", Komiser'in bildiği her şeyi altüst etti. Öldürülen, hırslı iş insanı Hakan'd...
4. Bölüm

İkinci Perde: Unutulmuş Dosyalar

19 Okuyucu
1 Beğeni
0 Yorum
İkinci Perde: Unutulmuş Dosyalar
📂 Bölüm 3: Dosyadaki Hayalet
Nazlı, bilgisayarının başına çöktü. Emniyetin arşiv sisteminde, dört yıl önceki Nuray Şahin'in "Trafik Kazası" dosyasını açtı. Tıpkı Ahmet'in söylediği gibi, zehir raporu tuhaftı. Raporda, Nuray'ın kanında yüksek oranda, nadir bulunan bir bitkisel zehrin (Adı: Arum Maculatum ekstresi) izlerine rastlanmıştı. Bu zehir, kalp yetmezliğini taklit eden semptomlara neden oluyordu.
Nazlı, notlarını kalın harflerle yazdı: ZEHİR = CİNAYET KANITI.
Ancak, kazayı soruşturan polis birimi, bu zehrin Nuray'ın kalp rahatsızlığından kaynaklanan doğal bir etken olabileceğine hükmetmiş ve dosyayı kapatmıştı. Kazada, Nuray'ın aracı, bir TIR'a arkadan çarpmış, ancak çarpma öncesinde Nuray'ın bilincini kaybettiği varsayılmıştı.
Nazlı, dosyayı tararken kazaya ait fotoğraflara odaklandı.
1. Fotoğraf: Nuray'ın aracı, ön tarafı hurdaya dönmüş.
2. Fotoğraf: TIR'ın arka kısmı.
3. Fotoğraf: Nuray'ın araç içindeki görüntüsü.
Genç dedektif, üçüncü fotoğrafta dondu kaldı. Nuray, emniyet kemeri takılı olmasına rağmen direksiyona yığılmıştı. Ancak, dikkatini çeken şey bu değildi:
Nazlı, fotoğrafa yakınlaştırdı. Nuray'ın cansız, solgun parmakları, koltuğunun kenarına sıkıca yapışmış küçük, kırık bir plastik parçasını tutuyordu. Bu, bir telefon kılıfının parçasına ya da bir oyuncak figürün koluna benziyordu. Soruşturma raporunda bu parçadan hiç bahsedilmemişti.
"Komiserim!" diye bağırdı Nazlı, heyecanla. "Nuray'ın kaza yerindeki araç içinde, soruşturmada görmezden gelinen bir şey var. Kırık bir plastik parçası! Belki bir delil, belki de son anında tuttuğu bir şey."
Ahmet, telefonu kulağına dayamış, Hakan'ın şirketinden bilgi almaya çalışıyordu. Nazlı'nın yanına geldi.
"Kazayı soruşturan ekip neden bunu görmedi ya da görmezden geldi Nazlı? Bu dosya... kokuyor. Git ve o aracı bul. Kaza sonrası enkaz nerede tutuluyorsa oraya gidip o arabanın içini didik didik arayacaksın. O parçanın ne olduğunu öğrenmeliyiz."
🔨 Bölüm 4: Enkazdaki İpucu
Nazlı, öğleden sonra şehrin kenarındaki, yüzlerce hurda aracın istiflendiği devasa, paslı bir enkaz alanındaydı. Yağmur çiseliyordu. Nuray'ın dört yıl önceki aracı, artık ezilmiş, tanınmaz bir metal yığınıydı.
Bir vinç yardımıyla aracı çevirttikten sonra, Nazlı eldivenlerini taktı ve arabanın kalıntılarına girmeye başladı. İçerisi, zamanın ve pasın kokusuyla doluydu. Saatlerce süren titiz bir aramanın ardından, Nuray'ın koltuğunun altına sıkışmış, yıpranmış bir nesne buldu.
Bu, bir anahtarlık üzerindeki minik, metal bir logo idi. Logo, bir kurumu, bir şirketi ya da bir kulübü temsil ediyordu. Logo üzerinde stilize edilmiş, iç içe geçmiş iki harf vardı: A ve H.
Nazlı, logosu avucunun içinde tuttu. A harfi... H harfi...
"Ahmet... Hakan... Hayır, bu basit bir tesadüf olamaz," diye mırıldandı.
Anahtarlığın metal kısmı yıpranmış olsa da, logonun üzerindeki yüzeyde, mikroskobik düzeyde, zar zor görünen bir çizik vardı. Bu çizik, bir iğne ucuyla yapılmış gibiydi ve logonun altındaki üçüncü bir harfi gizliyordu.
Nazlı, hemen Ahmet'i aradı.
"Komiserim, anahtarlık üzerindeki logo... İki harf var: A ve H. Ama bu logo, bir şeyin üzerini örtüyor. Sanki bir mühür gibi! Bu, Hakan'ın cinayetinde adı geçen 'RÜYA' kelimesiyle, Nuray'ın cinayeti arasındaki bir köprü olmalı!"
Ahmet'in sesi telefonda gergin ve keskindi:
"A-H. Ahmet ve Hakan'ın isimlerinin baş harfleri mi? Ya da başka bir şeyin. Nazlı, hemen laboratuvara getir. O örtülen harfi ortaya çıkarmalıyız! O üçüncü harf... Bize o üçüncü ortağı gösterecek!"
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL